en azılı kavgamdı..
bir tek onunla yaşarım sanırken..
yalandı kavgası bile güldüremedi hala beni..
kendimle kavgalarım bitmedi..
onu sevmek en kolayı olmalıydı..
sindiremedim..
ince ayarlı bir hesap düzeneği kurdum öylesine...
kaybedilen zaman..
kaybolan onca anlar..
yalandan ibaret koskocaman bir yalan..
sevgi yumuşakçaları dans pistindelerdi oysa..
bam bam diye vurdular beynimin orta yalnızlığına..
gülemedim..
mutsuzluklarım bile gerçekti benim..
çok kolaydı sarılmak okşamak belki de en kolayı olmalıydı..
o kadar doğrucuydum ki sevişemedim bile...
İstanbul kadar kalabalık değildi yüreği..
ben kadar büyük...
hiç değil..
dedim ya kocaman bir yalan..
en ufağından..
güzelliğin nedir ki ulan...
en çirkin olmuşum kendimde...
sörf yapmak denge meselesi..
hadi piyanoyla savaşta görelim..
logaritmik olaylar düzeneğini kurdum hiç yoktan..
hesaplarda bir karışıklık olmalıydı..
bir koyup iki aldım bu kez..
kaybetmeyi sevmezdim oysa ben..
bir kaybettim o da yalanmış meğer...
şarap kadehinle baş başa bir gece..
çok derin kırmızı, acı bir tatlılık..
mutluluk iksiri bu kadar basitmiş halbuki..
koskoca bir gece ve ben tam orta yerinde..
sessiz sakin yabancısız..yalansız..
uyumadan uyanmamalıyım..
bu gece rüya olmamalı..
etrafta kuduz binlerce yalan koşarken..
en azından bu gece gerçekliğini korumalı..