nelerini gördüm sözlerinde, satırlarında
neleri geçti her çevirdiğim sayfalarda
isimleri A’ lı, B’ li, C’ li
kimi çoktan geçip gitmiş
kimi hâlâ buralarda
bilgini, geçirmişi, bilmişi
tekrar edeni, laf edeni, söz bileni.
her birinden bin bir türlü hayat iksiri
ruhumun gıdası ve bilgeliğimi buldum,
bir çeyrek asırdan fazla,
sabahtan akşama, akşamdan sabaha,
uyumak bilmediğim gecelerde,
mısralarına açlığım,
beynim bir türlü doymazken,
yiyip bitirirken sözlerini ve binlerce sayfaları
yeter demeden kendi kurduğum manastırımda,
okudum, okudum, okudum, okudum…
sonra,
bir gece vakti birden keşfettim onu,
eski
neredeyse küf tutmuş bir kitabın sayfa arasında,
üç milim kadar küçücük boyu ile,
her sayfayı atlamadan tararcasına adeta
ve satır aralarını bir bir geçerekten,
eski kitapların bit avında.
kıskandım açıkçası;
ben kitapsız yaşaya bilirken,
o kitapsız var olamazdı,
ben bazı sayfaları okumadan atlarken,
o her sayfayı tek, tek arardı
işte
o gece rastlamıştım
kitapları benden daha çok seven küçük kıskaçlı yaratığa
ve şapkamı çıkardım saygıyla önünde
bu minnacık “Kitap Akrepçiğine”.