siyah kabzalı martiniden uçan hevesli mermi, dur!
bekle…
buz rengine sakladığın o yırtık yüzün
söğüt filiziyle dikilecek, bak!
bekle…
su aslınsa su olmadan önce ne idiyse orijinde kal, öyle!
bekle…
yılgıdan, korkudan kaçarken kendinden sana!
bekle…
vurmadan yüzüme beni böyle, kahretsin sus!
bekle…
önünde eğilmeyi becerdim işte
kör ve sağır bir sabrı ekle aşkına
ne olur bekle…
“beklemek de biraz gitmek değil midir sanki, kendi içinde”
Bürran SAKA
Trapezus zamanları MÖ:
] ]