Kelle Avcıları

En kısa ve yazarken en çok keyif aldığım yazım olma özelliğinden başka bir özellik daha; içinde kadın yok...

yazı resim

Yüzlerce yüz, yüz yüze yüzüyor hayatın kafa derisini. Kırılan bazen bir savaş baltası, bazense bir tırnak oluyor bu caniliğin sürecinde. Bazıları hala ateşin çevresinde, çığlık çığlığa savaş dansı ediyor ve baltalarını göğe doğru kaldırıp indiriyor. Baltaları çelikten değil, (özenle) yontulmuş taştan ve ilkel belki ama, üzerlerinde önceki savaşlardan hatıra kalan kan kurusu lekeler var. Bir kere daha yüzecekler hayatın kafa derisini, sırtına saplayıp baltalarını, yere düşürdükten sonra onu...
Bir intikam ateşi yükseliyor reislerinin bağırışında, dolunaylı karanlığa, koyu bir duman gibi yankısı... Ormanda bir sessizlik ve korku.....
“İnsanoğlu” diyor adı vahşiye çıkmış, doğanın özleri... ve kaçışıyorlar, kralından kelebeğine tüm özler...
-Havadaki ekşi koku içtiğin şarabın değil, alnındaki kurumuş ve siyaha dönmüş kanın kokusudur...-

08 04 2003 MsK

Başa Dön