Kediler

Kendisi anne olamamıştı ama anne olan sokak kedisine iyilik yapmıştı hiç değilse!..O’da bir tanrı sayılabilirdi artık!..

yazı resimYZ

“Pisi,pisi!..” diyerek seslendi komşu kadın, sokak kapısını açarak. Ben pencerede!.. Ne kadar kedisi varsa koşup geldi mahallenin... Sokakları getirdiler kadının ayakları dibine miyavlayarak... Çöp kutularını,açlığı,ekşimiş yemek kokularını,köpeklerle girdikleri kemik kapma mücadelesinde aldıkları yaraları,yaşama savaşını,korkuyu,üşümüşlüğü,göz merceklerine sakladıkları yıldızları,fosforu,fare kokan ağızlarını;hem vahşi hem cana yakın yanlarını, pireli kürklerini,kürklerinde taşıdıkları akıl almaz yumuşaklığı,renkleri... Homurdanarak eğildiler önlerine atılan yemek üzerine...Kapıp kaçmaya hazır hırsız yanları öylesine belliydi ki;en cılız olanı ispatladı bunu!..
Kadının kedilere ne verdiğini kestiremedim ama;et yemeği olmalıydı.En cılız kedi,en kocaman parçayı kapıp kaçtı,biraz ötedeki duvar dibine...Öyle hızlı yedi ki kaptığı parçayı;bir yenisini alabilecek zaman bile bulabildi kendine...
İkinci parçayı da yedi bitirdi hemen....Şaşırdım biraz!Hem en çok o yiyordu,hem en zayıfları o idi!..Oysa, en çok yiyenin,en şişman olması gerekmez miydi?Bu tezat karşısında düşünmeye başladım.Zihnimde bir yığın teoriler,varsayımlar,olasılıklar üretiyordum ama hiçbiri, bu soruma yanıt olamıyordu...Sonunda yavruları olduğuna,onları yaşatmak için emzirdiğine,bu yüzden zayıf kaldığına karar verdim.Bu karara varmış olmak,tuhaf bir acı verdi içime...Sanki bir kova kaynar suyun altında yandığımı hissettim..Erkek değildim ama bıyıklarım terledi birden...Ve üç yaş daha ihtiyarladım...
Dünya üzerinde yavru sahibi olan onlarca insan,onlarca kuş,onlarca kedi,köpek,yılan,köstebek,ceylan,balık geldi aklıma...Nasıl bir şeydi ki annelik;böylesine özveriyi körükleyen,kendini bitiren yaratıklar haline getiriyordu anne olan varlığı!..Bence gelecekte varolma adınaydı hepsi!..Annemi,anneliğimi düşündüm sonra...O olmasaydı ben;ben olmasaydım çocuklarım olmayacaktı.Çocuklarım!...Yaşadığım olumlu yada olumsuz tüm zamanlara onlar için katlanılmıştı şüphesiz.Acılarımı gülüşlerinde unutmam,dertlerime yüzlerinde sünger çekmem,umudu yüreğime akıtmam onlara sahip olduğum,anne olduğum için değil miydi?Bu açıdan bakılınca;anne olan bu cılız kedi ile aramda bir fark olmadığını anladım.Anne insan,anne kedi,anne kuş!.. Tüm canlılarda anne olabilmek,tanrı olabilmekle eşdeğerdi bence...Yarının yapıtaşlarını zamanadöşeyen;döşerken yorulan,kendini tüketen,sevgi dağıtan,koruyup kollayan,bağışlayan,onaran,hayatı yenileyen yanıyla anne;tanrının ta kendisiydi!..
Kedilere “pisi pisi!..” diyerek dolapta ekşiyen yemeği onlara veren kadın,bunları düşünmüş müydü acaba?Hiç sanmıyorum!..O,ekşiyecek bir başka yemeği pişirmek için tencere yıkıyor olmalıydı şimdi.Adım gibi biliyordum bunu!..Oldukça zengindi ama, onun zenginliği kendine ve ekşiyen yemeklerini yiyen kediler içindi yalnızca...Eşinden kalan variyetini,anne olmanın tadına varamadığı için,yardıma muhtaç öteki insanlara yardımdan uzak bu şekilde değerlendiriyordu.Kendisi anne olamamıştı ama anne olan sokak kedisine iyilik yapmıştı hiç değilse!..O’da bir tanrı sayılabilirdi artık!..
Açlıklarını bir nebze olsun bastıran kediler;geldikleri sokaklara doğru dağılıp gittiler...Ben cılız kediyi izlemeye devam ettim.Camları kırık,bacası uçmuş,saçakları dökük eski bir evin, çizeme arasından girdi içeriye...Hava soğuk,kar yağıyordu...Memelerinde biriken sütü üşümesinler,ölmesinler diye yavrularına veriyor olmalıydı şimdi...Kendisi üşüyerek,kendisi ölerek ama!...
Yerimden kalktım;içimi yakan biber bir sızı,gözümde yaşlarla...Sendeleyerek lavaboya doğru yürüdüm.Yüzümü yıkamak,bu kötü ruh halimden kurtulmak,kendime gelmek istiyordum.Musluğu açtım;sular kesikti!..Küfretmek yerine,daha çok ağlamaya başladım..

Başa Dön