Kaydı yok hane
Harnubun altında Allah verdi ev
Bir yanı limonluk, bir yanı deniz
Toplumun içinde bitmiş ki görev,
Doğayı soluyor derinden sessiz.
Kıpırtısız ortam, baygın ot, yaprak
Şezlonga uzanmış kır saçlı adam:
-Sıcağın hakkından çay gelir ancak,
Diyordu ortaya keserken ahkam.
Taş dolusu kayık şapa oturmuş
Tabela asılı “Robinson dalyan”
Akdeniz sığında pusuya yatmış,
Zargana avında bir tekir sarman(!?)
Yakında türbe var, bir de türbedar(!)
Türbenin bekçisi simsiyah yılan(?)
Göreni çok burada, tanıyor civar,
Şezlongdan diyordu görünmez her an (!)
Çevreye korucu, kendi kimsesiz
Boş vakti olursa birazcık da saz
Sporu düz koşu, sonrası deniz,
Kısaca yaşıyor, her şeyden biraz.
Sosyal güvencesi Hak’tan iane
Üç mevsim uyumlu, kışları ılık
Marjinal yaşıyor kaydı yok hane,
Doğa bu kuluna veriyor sağlık.
Defoe imgesi, bir uç, bir kenar
İşte böyle, ıssız yerde bu mahal
Ne kanadı olmuş, ne talihi yar,
Kendi kafesine olmuş bir hamal.