KARANLIKLAR KADERİNİZ OLMASIN
Karanlığı gece ile gündüzü bir birinden ayıran fark olarak
tanımlamamız mümkündür.
Geceden gündüze geçişimiz gözümüzü uykudan güneşin doğuşuna açmamız
vasıtası ile meydana gelmektedir.
Biz gece ile gündüz arasındaki farkı kavrayamazsak yaşamımızı bir
düzene sokmamızın mümkünatı yoktur.
Gece ile gündüzü birbirinden ayırabilmek için azimli olmaktan bir an
olsun vazgeçmemeliyiz.
Azimli davranışlar sergileyemezsek elimize geçirdiğimiz fırsatları da
geri tepmiş oluruz akıllardan çıkarılmaması icap eden gerçektir.
Yalnız iki türlü karanlık olduğunun da bilinmesi hayatın en önemli
şartlarından bir tanesidir.
İnsanlara en çok acı çektiren karanlığın ikincisi olan yüreklerde yer
bulan yaşama sevgisinden mahrum bırakan türüdür.
Geceyi gündüzden ayıramamamız halinde ne bir pusula nede bir rehber bizi
içerisine düşmüş olduğumuz bu girdaptan kurtarabilir.
İçerisine sürüklenmekte olduğumuz karanlığı bertaraf edebilmek için
mümkün mertebe azmimizden ödün vermememiz yapmamız gereken en önemli
şeydir.
Ben her daim topluma yararlı olmak açısından gece görülen karanlığın
hayatlarında yer bulmasını öneririm.
Çünkü gecenin insanların yaşamını aydınlatacağını bildiğimiz bir gündüzü vardır.
Ama unutulmaması lazım gelen şudur diğer karanlığı sonlandıracak bir
ışığın görünmeyeceği de ömür boyu göz önünde bulunan en önemli
hakikattir.
Yaşamlarını alt üst eden ikinci türü tercih ederlerse bir boşluğa
düşüp kurtulamayacaklarından emin olmalarını da bilmeleri lazım
gelmektedir.
Eğer önlerine gelen çukuru görmeden dikkatsiz adımlar atarak yolda
yürümekte ısrar ederlerse dipsiz bir kuyuda kalmamak için uğraş
vermeleri gerekecektir.
O gayrete girilmezse sonuna ulaşılacağı düşünülen boşluktan kurtuluşa
erişmeyi hayal bile etmemek doğru olan tek şeydir.
Gündüzden geceye geceden gündüze geçmek çok kolay görünür.
Fakat sonsuza kadar gece ile baş başa kalmanın zorluğu anlatılmaz
yaşanır denecek kadar farklı bir durumdur.
Bahsettiğim farkındalığın içerisine düşüp kaybolmanın her daim
insanların elinde olduğunu bilmesi gerektiğidir.
Ben karanlığın ikinci türüne atılan ilk adımın cehalet olduğunu
düşünenlerden olduğum için tercihte bulunurken kırk ölçüp bir
yapılmasının doğru olduğunu yazmakta olduğum her cümlemde ifade
ediyorum.
Önerilerimin dikkate alınmaması halinde yapılan yanlışlar yüzünden
uğranılan kayıpların farkına varıyorum.
Ve bu kayıpları gördükçe yine haklı çıktım demek beni inanılmaz
derecede kahrediyor.
Hesapsız atılan adımlar yüzünden çıkışını bulamayacağınız bir yolun
sizleri beklediğini hiçbir zaman unutmamalısınız.
Adımlarınızı atarken dikkatli olmadığınız takdirde başınıza gelecek
olan her türlü zorluğun yakanızı bırakması nerede ise imkansız bir hal
alır.
Onun içinde önünüze tutulan ışığı görmezden gelerek dönülmez yollara
kapı açılmasına müsaade etmemeniz en doğru olanıdır.
Eğer tercihlerinizi yanlışlar üzerine kullanmakta ısrarcı olmaya devam
ederseniz düştüğünüz karanlık içerisinde boğulacağınız aşikar.
Bazı insanlar vardır cesaretle önüne bakmamayı birbirine karıştırır.
Biz buna bir nevi küçük dağları ben yarattım havasında hareket ederek
büyük kayıplara uğramakta diyebiliyoruz.
Her zaman her yerde nelerden olabileceğimizi düşünerek yolumuzu
çizmemiz bizim için en doğru olanıdır.
Karanlıktan kurtuluş için insanın önüne cesaret adı verilen bir ışık
tutulmaktadır.
Kalplerin kararmasını ve korkaklığın yok edilmesini sağlayabilmek için
bu ışığa her zaman ihtiyacımız olacaktır.
İhtiyaçları görmezden gelmemiz bizleri yaşamımızda bir daha elde
edemeyeceğimiz fırsatlardan olacağımızın göstergesidir.
Elimize verilen bu ışığı kullanmayıp bizim bildiğimiz yol doğru
diyerek burnumuzun dikine gitmemiz yüzünden telafisiz kayıplar
vereceğimizi de aklımızdan çıkarmamamız icap etmektedir.
Gece karanlığı içinde nefes aldığımız hayatta yersiz korkulardan
etkilenmememiz gerektiğini gösterir.
Birde gece karanlığını aydınlatan yıldızlar gök yüzünü hayatı
anlamlandıran parlaklığı ile süslemektedir.
Kaderiniz olmasın dediğimiz karanlığı aydınlatan bir ışık
görülmediğini de göz önünde bulundurmamız büyük bir önem arz
etmektedir.
fakat diğer karanlık çıktığımız yolda cesaretimizi kaybetmemizde en
büyük etkendir.
Cehaleti hayatımızdan söküp atmayı düşünmezsek gözümüzde yaş
bırakmayacağını bildiğimiz karanlıkla vedalaşmamız imkansız bir hal
alacaktır.
Onun içinde yapmamız lazım gelen bir şey var cehaleti hayatımızdan
çıkarabilmek için elimize verilen en güzel ışığı ilimi kullanmalıyız.
Dönülmesinin mümkünatı olmayan yola girilmesine bir diğer nedende
insanların içinde büyüttüğü hırsıdır.
İçimizde beslemekte olduğumuz hırsımız çıkmış olduğumuz yolda
koşmamamız için büyük bir engel teşkil etmektedir.
İnsanlara anlatmak istediğim sizleri karanlığa sürüklemekte büyük rolü
olan en önemli iki şeyi cehalet ve hırsı hayatınızdan çıkarmaktır.
Sizler vazgeçilmez olduğunu düşündüğünüz manasız hırslarınız ve
kafalarınızda meşguliyet yaratan cehaletle vedalaşmadığınız takdirde
karanlığın sonunda sizi beklemekte olan ufkunuzu aydınlatacağına
inandığınız ışığa ulaşmanızın mümkünatı yoktur.
Hayatınızı mahvettiğini düşündüğünüz karanlıkla vedalaşmak
istiyorsanız elinize verilen pusulayı en doğru şekilde kullanmaya
devam edin.
Gözünüzü uykudan güneş ışığına açıp karanlıktan kurtulmak yine kendi
elinizde olan bir şeydir.
Hayatınızı aydınlığa kavuşturan en parlak ışık olan ilim adlı güneşin
hiçbir zaman batmasına müsaade etmeyin.
İnsana gece karanlığı da gündüz aydınlığı da ihtiyaçtır.
Fakat cehalet ve hırslarımızın getirmiş olduğu karanlığa bir ömür
bizim ihtiyacımız yoktur.
Gece karanlığını aydınlatan yıldızlarla sizi hayata küstüren
dertlerinizi paylaşırsınız.
Ama esareti altına girdiğiniz karanlık yüzünden dert denizinde
boğulacağınızı hiçbir zaman unutmamalısınız.
Karanlıkların kaderiniz olmasını engelleyerek ömrünüzün sonuna kadar
kendinize hayatınızı değiştireceğine inandığınız en büyük iyiliği
yapmış olursunuz.