Askere gitmeme kalmış 12 gün, vay bee 2 hafta bile değil. Son günlerimde sanki ölecekmiş edasıyla yaşayarak değerlendiriyorum. Şubat aylarındayız hava buz gibi gece saat 01:00 suları, Derya’yı aradım bir kaç duygusal konuşmayla evinden çıkmaya ikna ettim. İkna etme konusunda çok iyiydim çok fazla uğraştıramazlardı beni.
Apartmanın ışığı yandı, kısa bir süre sonra kapı açıldı.
- Delimisin sen yaa bu saatte babam duyarsa ne olur biliomusun ?
- Bişey olcanı sanmıyorum. Baban şuan onuncu uykusunda, dokuzuncu rüyasını görüyordur
Buz gibiydi ellerim, Deryanın ellerini tuttum kendini sıktı.
- Bitanem çok üşümüşsün sen
- Hı Hı
Konuya nereden ve ne zaman gireceğimi bilmiyordum. Zaman hızla akıyordu. Birden bire ağzımdan kelimeler dökülmeye başladı.
- Bu gece sabaha kadar yanımda olmanı istiyorum
- Babamı unutmuş gibisin
Gerçektende babası unutulur gibi değildi. Ayrıca Deryanın babası Salih beni hiç sevmezdi bende onu tabi. Bir gün arabası bozulmuş, kafayı kaputun içine sokmuş motorla dertleşiyo adam.
- Hadi oğlum Yağın tamam suyun tamam benzininde var. Ne istiyosun sen yaa.
Yanından geçerken biraz uzaklaşarak söylemeden edemedim.
- Ya Salih amca sen doktormusun?
- Ne?
- Kaputu dinliyordun ya hahaha hahaha, neyi var? başımı ağrıyo? haahahaa…
- Allah Allah git len. Doktormuymuşum, ne oluyo şimdi bu?
Salih benim intikamımı arabadan çıkarırcasına bağırta bağırta gözden kayboldu…
Bu olayı o gece Derya ye de anlattım hem kızdı hem güldü. İnanamıyordum dışarısı soğuk diye apartmandaki bodrumlarına girmiştik. Her taraf karanlık Salih de gelince aklıma biraz ürperdim açıkcası. Bodruma girip oturduk Derya’yı sürekli öpüyordum, sarılıyordum. Bi ara ikimizinde içi geçmiş uyuya kalmışız. Ben bi sesle uyanıyorum, Derya kendi kendine konuşuyor.
- Benim bir sürü aşkım var, ama bir tane aşkım var
- Nasıl yani?? ( şaşırıyorum, rüyada olduğundan haberim yok )
- Bana bir sürü kişi aşkım diyo ama benim bir tane aşkım var
- Kim peki o aşkın
- Sensin işte aşkım
Ne oldu şimdi bu kıza??
- Sabah olcak akşam olcak sonra bir daha sabah olcak sonra yine akşam olcak.
Biraz toparlandım farklı şeyler düşünmeye başladım. Ya kıza bişey olduysa ya normale dönmezse, bu bodrumda ben neyi kanıtlayabilirimki. Üzerimde Korkular hakim olmaya başladı. Derya bana bol bol aşkım demezdi bu işte bir gariplik olduğunu ordan anladım.
- Derya noluyo yaa
- Hadi aşkım evimize gidelim
- Ne evi
Ayağa kalkıyor
- Ya sen beni kandırıyosun sabah oldu hala evimize gitmiyoruz, hadi aşkım evimize gidelim yaa
Elinden tutup kendime çekiyorum.
- Ya bizim evimizmi var?, sizin evi kastediyorsan ben oraya girerim girmesine ama geri çıkabilirmiyim bilmiyorum.
- Hadi aşkım evimize gidelim
- Baban görürse ne olur biliyormusun
- Babam seni çok seviyor aşkım
- Ya ne demesin, bende onu çok severim
Düşünüorum, bu gerçektende uykuda şuan ben buna mantıklı cevaplar neden veriyorumki oyalayıcı cevaplarla sabaha kadar geçiştireyim diyorum. Derya hiç susmuyor boş boş konuşmaya devam ediyor.
- Aşkm sabah olmuş akşam olmuş sonra bi daha akşam olmuş
- Evet sabah olmuş akşam olmuş sonra bi daha akşam olmuş
- hahahaha sabahmı olmuş aşkım
Ya uykuda değilse, ya cinler karıştıysa, yoksa bu bir yalan da benimi deniyor ? Deryayla uzun bir süre hiç durmadan öpüştük. Normalde bu kadarını kısıtlardı. Yok yok kesin rüyadaydı. O kadar istekliydikki sağ ayağıma kramp girdi ama hala dudaklarındayım, nasıl bişeyse bir türlü kopamıyordum acı bile beni alıkoyamadı. Sabah olduğunda Derya aynen bunları söyledi.
- Ya benim ağzım yorulmuş ben çokmu konuştum
- Hiç sustunmu ki ?
- Bitanem sana söylemeyi unuttum ben uyurken hep konuşuyorum
Bu kızla evlendiğimi düşünemiyorum dedim kendime. Ama her şeye rağmen Derya çok güzeldi giderken belinden tutup son kez dudaklarından öptüm.