Havayı tokatladım.rüzgar bana kızdı.kapıyı açıp konum değişikliğine gittim.bütün tümenlerim ayaklanmıştı.tümenlerimin yardımıyla rüzgarı püskürttüm.güldüm.hava bozulmuştu.tokat gerçekten şiddetliydi.rüzgar ise kapının arkasında kalmıştı.belirsiz bir evrende belirsiz bir çılgınlığa takılmıştım.koluma bir kelepçe vurulduğunu anladım.götürüldüm.alkol saldırısını ise püskürtememiştim.beyin hücrelerim teker teker vefat ediyordu.ortalık cenaze töreninden geçilmiyordu.ben nedense kendimi inek gibi hissettim.bir kangal sucuğun arkasından dünyayı seyrettim bir süre.hava benimle barışmayı istemiyordu.canım sucuk olmak istiyordu.ayaklanarak ölen tümenlerimin yerine bir çöl pazarı kurulmuştu.
Böyle bir andı dudaklarına yapıştığım.ıslaktı ve gözlüklerin yere düşmüştü.onları yeni almıştın.beni durduramazdın ki! Nasıl bir şehvet ve nefretle sokulmuştum yamacına.gözlerimi açtığımda bir sokağın ortasında yapayalnız kalacağımı hiç düşünmemiştim.üstüme adete kocaman bir kapı devrilmiş vesenin dudaklarındaki ıslaklık anlamını yitirmişti.gözlerimin artık postmodernist ayağına yatamayacağını çok iyi biliyordum.artık şöyle rahat otuzbir çekemeyecektim kalçalarını hayal edip.elimde bir silahla yaklaşıyordum izlenimlere.mayına basıyordum.elimi gögüslerinde dolaştırıyordum,parçalanıyordum ve kapı açılıyordu.boş ve soğuk bir sokaktaydım.havayı tokatlıyordum.rüzgarın keyfi zaten kaçmıştı.
Bir arabanın tepesine çıkıp şarabı fondipledim.sonra bir kaldırıma uzandım.gözlerimle mağazaları taradım.ortalık karıştı ve kelepçelenerek götürüldüm.bir karakola değil bir geneleve götürüldüm.iki,üç karıyla tatıp belsoğukluğuna yakalanmamı amaçlıyorlardı.direndim çükümün kalkmaması için.tahmin edin! Başaramadım.hayvan gibi saldırdım karılara.gözlerim mahur,bakışlarım abazandı.cezalı ve iitihaplı bir gövdeyle boğaz köprüsünden uçtum.elim gögüslerinde dolaşıyordu.elimi geri itiyordun.sabah cesedimi balıkçılar buluyordu.gülüyordum. ben de balık tutmalıyım. diyordum.bak! seni seviyordum.hortlamış düşlerimde ve kudurgan bir şekilde uyansam bile.
Saat çok geç olmuştu.perdeyi araladım.sokağa baktım.bir adamı elleri kelepçeli bir şekilde götürüyorlardı.yatağa uzandım.pencereden odama vuran sokak lambasının ışığına baktım.buraya anarşist bir uzaylı gelecekti birazdan.senin için hemen ağlamalıydım.
Acele bir sevgiydi.ellerim üşüyordu.solgun hava ve kızgın rüzgar yüklüydüm...