-sözcük-kondu;
bozyeli giyindikçe ömür
etik can gömleğini biçer
pus takınan herze görür
sus bakınan niyet geçer
söyle ne/kaç paraya
haktır göğün temelli
akça ödendik bedelli
kös bakarken hilalce
ucuz uzun ve ipince
de hallice midir ayın
doldukça pahalılanır
on dördünde dolunayın
-mürekkep aklı;
bakı bil ki içgösterirse
muğlakça belkili sözler
her belkinin izi düşer
belli ki kararsız yüzler
fi tarihli utandık enler
us rüzgarında huylanır
dalgam taşın keyfiyeti
kaçta kaçın kasırgadan
canın nöbetine tutunur
hilalce uslan helal alay
yüz alır peydahlanır
yuvarlanır dolunay
-okur/şair sabrı;
ufka pas tutturmayın
mirim canım efendim
kelepirdeyse özsaygı
kaçta kaça kaçıncıya
geldik günle birikelim
azar saatler aç açıkta
üstelik kap-kaçık da
yarısı silik hüzün gerekir
helal olsun es ayaküstü
kalem bu minvalde birikir
hüzün uçar kaçar soyunur
yeter bu bu kadar okunur.
-sonsözün balonu;
anla ki zehirleniyor şiir
yetiştir esinim panzehir.
Müjdat Eraslan
balaban Kent Şairleri.