Kafamızda Mantıksızlık Yer Etmesin

kafamızın sığmadığı yere neden gövdemizi sokmakta ısrar ediyoruz?

yazı resimYZ

KAFAMIZDA MANTIKSIZLIK YER ETMESİN

Kafamızın sığmadığı yere neden gövdemizi sokmakta ısrar ediyoruz?
Hayatımızda yapmamamız icap eden en mantıksız şeyi yapıyor,
giremeyeceğimiz yerlere girmeye gayret göstermekten kaçınmıyoruz.
Çıkamayacağımızı bildiğimiz halde illaki girmememiz gereken o kapıdan
içeriye girmekte ısrar ediyoruz.
Her daim kendimizi içinden çıkılması zor olan tehlikelere atmaktan
zevk alıyoruz.
Fakat yapmaktan zevk aldığımız bu hatalarla, sonumuzu hazırladığımızı
hiç düşünmüyoruz.
Akıl etme zahmetine katlanmış olsak şimdi olduğumuz yerlerden daha
farklı yerlerde olacağımız göz önünde bulunmaktadır.
Girmiş olduğumuz yanlış yollardan kurtulmak için mantıksızlığı ve
sabit fikirliliği beynimizde bitirmediğimiz sürece kurtuluşa
eremeyeceğimiz, göz önünde bulunan bir gerçektir.
İçimizdeki heyecanımızı yenme isteğinin uyanmasına müsaade etmiyor, her
yerde biz olalım düşüncesinden kendimizi kurtarma yoluna girmiyoruz.
Kafamızı sığdıramadığımız her yere en büyük parçamız olan gövdemizi
girmeyeceğini bile bile sokmak için çaba göstermekten vazgeçmiyoruz.
Gereksiz ısrarlarımızla mantıksız yollarda yürümek, bize daha kolay geliyor.
Zor yollardan geçmeyi tercih etmek yerine, her zaman kolaya kaçmakta
ısrar ediyoruz. Bu ısrarlarımız yüzünden elimizden kayıp gitmekte olan güzellikleri
görmezden gelerek rotamızı kaybediyoruz.
Hayatımızda uğraşmakta olduğumuz boş işler yüzünden, neyin doğru neyin
yanlış olduğunun farkında olamadığımız önemli bir gerçektir.
Hayatımızın en önemli yerini alan bu gerçekle yüzleşmek, bize
korkuların en büyüğünü vermektedir.
Yaptığımız bir tek şey hayatımızda olur olmaz her şeye burnumuzu sokmaktır.
''Can çıkar, huy çıkmaz.'' sözünün ne kadar doğru olduğuna da burada şahit olmaktayız.
Düşünülmelidir ki kafamızın sığmadığı yerlere gövdemizi sokmamız,
elimizde olanında yok olup gideceğinin de büyük bir göstergesidir.
Zamanlı zamansız her şeye karışmamızın bizleri ne tür kayıplara
uğratacağını aklımızda bulundurmuyoruz.
Eğer elimizden uçup gitmekte olan kayıpların farkına varmış olsak
dünyamızın özlediği ışıklarla buluştuğunu görürüz.
Yapmamız lazım gelen tek şey, bizleri zarara uğratacak olumsuzluklardan
uzak olmamızdır.
Yazık ki biz bunun aksine her şeye burun sokma isteği ile hareket
etmeye devam etmekten çekinmiyoruz.
Huyumuzdan vazgeçmeyip kafamızın sığmadığı her yere gövdemizi sokma
isteği ile hareket etmeye devam etmemiz halinde, kaybımız kazancımızdan
fazla olacaktır.
Kayba uğramak istemiyorsak önümüze bakarak yürümeyi tercih etmek,
elimize geçen en büyük fırsattır.
Bu fırsatı kaçırmamız hayatımızın geri dönülmesi imkansız bir hatasıdır.
Yani demek istediğim kafamızı sığdırma uğraşında bulunurken
kırılmasının sebebi olacağımızı bilmemiz gerekmektedir.
Önümüzde düz bir yol olmasını istiyorsak can çıkar, huy çıkmaz fikrini
bir an evvel kafamızdan söküp çıkarmamız; yapmamız gereken en doğru
şeydir.
Hayatımıza yön verecek olan bu doğruyu göz ardı edersek çıkacak bir
fırtına önünde oradan oraya savrulacağımız kaçınılmaz olacaktır.
Huylu huyundan vazgeçmez mantığı ile yol almaya devam ettiğimiz
müddetçe, olduğumuz yerde saymaktan kurtuluşumuzun olmayacağı
aşikardır.
Bu gereksiz fikirlerle hayatımıza yön vermemiz, olduğumuz yerde saymaya
devam edeceğimiz anlamı taşımaktadır.
Mantığımızı değiştirmemiz, bize hayatımız boyunca görmediğimiz büyük
kazançlar sağlayacaktır.Fakat bizim bir arpa boyu yol almamızda büyük engel teşkil etmekte
olan gereksiz fikirlerimizin kafamızda kalması, çıkmamacasına
batmamızın resmidir.
Yolumuzu değil hayatımızı etkisi altına almakta olan gereksiz
fikirlerimizi değiştirmemiz lazım gelmektedir.
Biz, sabit fikirli davranarak hareket edersek saygıdan mahrum kalır;
hiçbir şekilde itibar elde edemeyiz.
Benim kanaatim kafamızın sığmadığı her yere gövdemizi de sokmanın
yersiz bir davranış olduğudur.
Çünkü, kafamızın olmadığı her yerde; gövdemizin olması hiçbir anlam
ifade etmemektedir.
Beyinin olmadığı kafa nasıl bir işe yaramazsa kafanın olmadığı bir
gövdenin de gireceği yerde faydalı olmayacağı aşikardır.
Eğer birilerinin karşısında saygı görmek istiyorsak kafa yapımızı
değiştirmemiz icap etmektedir.
Mantıksız fikirlerle insanların hayatında olumsuzlukların yer
bulmasında payımız bulunmamalıdır.
İtibarımız olsun istiyorsak sabit fikirli olmaktan vazgeçerek
kafamızda farklı düşüncelerin yer bulmasını sağlamamız lazım
gelmektedir. Bununda yolu kafamızdan huylu huyundan vazgeçmez fikrini söküp
atmaktan geçmektedir.
Yani can çıkar, huy çıkmaz mantığı ile hareket etmekten vazgeçmemiz
lazım gelmektedir.
Bu mantıkla yola devam ettiğimiz takdirde başarının bizi bulmasının
mümkünatı yoktur.
Yerimizde saymamamızın yolu sabit fikirlilikle vedalaşarak bizi
aydınlatacak düşüncelere yelken açmaktan geçecektir.
Buda hayatımızın gözden kaçırılmaması gereken en önemli
ayrıntılarından bir tanesidir.
Bahsetmiş olduğum bu ayrıntıdan bihaber olmakta ısrarcı olmaya devam
edersek bir geminin kaptan köşkünde bulunmamız, hayatımızın dönülmesi
imkansız bir hatası konumundadır.
Kafamızı bir yere sığdıramıyorsak gövdemizi de oraya sokmamız hiçbir
anlam ifade etmemektedir.

Başa Dön