İçime Hoşgeldin Bebeğim

Sana küçücük turuncu edikler alıp hemen koştum babana. Sıhhıye ile Kızılay arası kısacık yol. Otobüse de bindim. Ama yol uzadıkça uzadı.

yazı resim

Varlığından bugün haberdar oldum. Hoş geldin içime, kalbime, hayatıma, bana hoş geldin.
İlk babana haber vermek istedim hayatımıza geldiğini. Sana küçücük turuncu edikler alıp hemen koştum babana. Sıhhıye ile Kızılay arası kısacık yol. Otobüse de bindim. Ama yol uzadıkça uzadı. Hele Sakarya’dan Mithatpaşa’ya geçerken yol hiç bitmeyecek sandım.
Sonunda geldim. Önceden telefonla aramadım. Güvenliğe haber vermesini söyledim. Baban geldi yanıma. Tuttum elinden dışarı çıkardım. Elimdeki hediye paketini uzattım –edikler- ne bu diye şaşırdı. O paketi açıp bakarken benim gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı. Yaşlar düşerken ağzım kulaklarımdaydı. Hiç böyle olmamıştım. Sarıldım. Yaşlar artık süzülmüyor sicim gibi düşüyordu gözümden. Öylece sarılıp kaldık uzunca bir süre. Sonra gülmeye başladık beraberce.
Bugün 30 Nisan. Bayram gibi bir gün. İnsanın başına böyle bir şey hayatta iki üç defa ancak geliyor. Benim başıma ilk defa geldin. Hoş geldin bebeğim. Safalar getirdin. 30/04/2007

Başa Dön