HÜZÜNLERİNİZ KARANLIĞINIZ OLMASIN
Hüzün, insan ruhunda derin izler bırakan kalplerde kararmaya yol açan
duygu yoğunluğuna verilen addır.
Ayrıca hüznün, kalpleri karamsarlığa götüren uçsuz bucaksız bir yol
olduğu fikrimi sizlere aktarmakta bir sakınca görmüyorum.
Çevremde her zaman etrafını hüzünlü gözlerle süzen yeri geldiğinde
ağlayarak rahatlamış olduğu hissi ile kendisini avutan insanlar
görüyorum.
Ama boş, faydasız avutmaların ancak yıkılma sebebi olduğu fikrîmi de
belirtmeden geçemiyorum.
Hayatımda elbette hüzünlü geçen anlarım oldu; fakat dönüp arkama bir
baktım, anladım ki değmeyen şeyler için gülmekten vazgeçmişim.
Yani diyorum ki kurmuş olduğunuz küçük dünyanıza doğan güneşin
batmasında büyük bir rol oynayan hüzün ,bir daha girmemecesine
atılmalıdır.
Sizin kendinizi karanlığın içerisine sürüklemekten vazgeçmemeniz,
dünyanızda büyük bir karanlığı meydana getireceği akıllarda
bulundurulmalıdır.
Anlatmak istediğim duygu yoğunluğu, insan yaşamını her daim olumsuz
etkileyecektir.
Sizi yanlış yönlendiren, yolunuzu kaybetmenizde büyük payı olan hüzün
dediğimiz pusulayı elinizden çıkarmak, yaşamınızda vermiş olduğunuz en
doğru kararlardan bir tanesi olacaktır.
Hayatımızı gereksiz yere işgal eden hüznün, dünyamızı aydınlatan ışığın
parlamasına engel olduğu gerçeğini değiştirmez.
Bahsettiğim işgale sebep olanında yine kendi takıntılarımız olduğu
unutulmamalıdır.
Şunu belirtmeliyim ki hüznün insanların yüzündeki huzuru simgeleyen
gülümsemeyi gölgelemesine müsaade edilmemelidir.
Bizler yüzlerde beliren sevinçlerin yok edilmesine engel olmadığımız
takdirde gözler bir ömür etrafına umutlu bakışlar bırakmaya hasret
kalacaktır.
Bir de hüznün insan psikolojisi üzerinde doğurmakta olduğu olumsuz
etkiler var, bunlarda göz ardı edilmemelidir.
Gözden kaçırdığımız her ayrıntının bizim hayatımızda bir eksiye
dönüşeceği aşikar.
Her cümlemde vurguladığım negatifliklerin meydana gelmesinde yine en
büyük payın kendisinden başkasını düşünmeyenlere ait olduğununsa
unutulmaması lazım gelmektedir.
Hayatta insanların yıkılmasında en önemli sebeplerden birisi olarak
boşu boşuna kafasını doldurmuş olduğu yersiz hüzünler gösterilir.
İnsan psikolojisinin olumsuz etkilenmemesi için daima zinde olmaları
ve morallerini yüksek tutmaları en önemli önerilerimizdendir.
Günümüzde bu olaya çok sık rastlıyoruz başaramadığı bir işi çok
kafasına takıyor kendisini de yanında onu teselli etmek isteyenleri de
üzmekten başka hiçbir şey yapmadığını görüyoruz.
Halbuki bir düşünse, bu işi bir dahaki seferde başaracağım diyerek
hayatını sürdürse kaybedeceği bir şey olmadığının o da farkına
varacaktır.
Ama yok illaki kafasını boş hüzünlerle doldurup yanındakilerin de
kendisinin de zarara uğraması için çabalamaktan vazgeçmeyecek.
Ben her daim şuna inananlardanım:Bir defasında başarılı olunmadı mı
bir kez daha başarılı oluncaya kadar inatla o işin üzerine
gitmeyi sürdürerek başarıya ulaşılacağının bilincine varılmalıdır.
Kendim yaşadığım müddetçe doğru olduğuna inandığım bu yolda yürümeyi
tercih ettim.
Kafalarda hüzün kalabalığı yaratmanın hiç kimseye bir fayda
sağlamayacağı gerçeği de ömür yettiğince akıllardan çıkarılmamalıdır.
Sizlerle son görüşlerimi paylaşarak yazımı sonlandırıyorum.
Elinizden tutup düştüğünüz karanlıktan çıkarma uğraşında olan
insanları, kendi karanlığınıza çekmek yerine yardımcı olmak isteyenlere
destek verme tercihinde bulunulmalıdır.
Hayatınızı aydınlatan ışığı söndürme gayreti içinde olan hüznün,
insanların gönül bahçelerini hazana uğratmasına engel olunmalıdır.
Siz, siz olun hiçbir zaman her şeye rağmen yaşamanın güzel olduğunu
gösteren sevinçlerinizden ve sizleri seven üzerinizden desteğini
esirgemeyen insanlardan vazgeçmeyin.
Hüzünleriniz Karanlığınız Olmasın
hüzün, insan ruhunda derin izler bırakan kalplerde kararmaya yol açan duygu yoğunluğuna verilen addır.