Hey zavallı...!
Evet evet sen
Soluklanan
Soluklandığını sanan
Bilmediğini unutmuş
Hatırlamaktan korkan
Hatırlamayan
Evet sen
Aç gözlerini!
Varacağın yeri geçemezsin
Bırak kürekleri
Bu kadar asılabilirsin
Yeter...
Diptesin.
Açmazsan gözlerini
Nasıl göreceksin
Çoktan toprağa vardığını
Açmazsan gözlerini
Nasıl anlayacaksın
Vakit ne gün doğumu
Ne de gün batımı
Ve ne de
Gün olabilecek en dorukta
Hatırlamadın değil mi!
Üzülme boşuna
Unutmuş değilsin
Bilmiyor da değilsin
Yolculuk tuttu seni
Birazda içtin...
Hatırlatayım!
Burası son durak
Öteye yol yok
Yol durak falan da değil
Aslı ötesi yok
Zaten ötedesin
Ve işte
Çıplaksın
Çırılçıplak
Elbisen derine yapışmıştı
Tüm derini de yüzdük
Beklemediğin kadar
Çıplaksın
Demek utanıyorsun...
Telaşa gerek yok
Aceleye de
Saymayı unutacağın kadar
Zaman var elimizde
Uzat ellerini
Bak...
Öldürücü yolculuğundan
Ne kalmış geriye
Ellerinde
Hani nerede varın yoğun
Ne getirdin
Bana gelirken
Boşuna düşünme
Derinde kaldı ceplerin
Yokla bir yüreğini
Bakıver içine
Olmazsa
Ters et içini yüzünü
Demek boş
Hiç sadece
Onca deryaya daldın
Hiç mi tuttu yüreğin
Avuçların
Demek
Hem avuçların
Hem yüreğin delik
Yıllardır çıktığın
Bu yolculuktan
Elleri boş
Yüreği boş mu
Döndün...
O zaman
Şimdi
Dönme yüzünü bana
Sırtım dönük sırtına
Evet orası
Burası
Ve
Cehenneme hoş geldin.
01.11.2002