Hikaye-i Osmaniye

Evet 1910'lu yılarda, bu topraklar üstünde Ermeni, Türk ırkları arasında, din ayrılığına vardırılan iki taraflı katliam yaşanmıştır. Aradan bir asır geçmiştir. Stalin zamanında Rusya'da müslüman toplumlara, 2. Dünya savaşında Almanya da Yahudilere, yıllardır Afrika ülkelerine, özellikle Fransızlar tarafından Cezayirde; yakın zamanlarda Karabağ'da, Bosna'da yaşanan vahşet atlanarak, illaki Ermeni deniyorsa, bu ülkelerin tarihinde çok soy kırımı olduğunun ispatıdır. Saygılar.

yazı resimYZ

Hikaye-i Osmaniye

Dön bir asır geriye
Bak ne diyor arşivim,
Ne söylüyor tarihçim!...
Maraş’ta, Antep’te, Akçakale’de,
Erzurum, Kars, Diyarbakır, Van…
Unutulmaz, unutulamaz henüz dün,
Hocalı’da yaşanan…

Açın taşsız çukurları,
Görün kefensiz yatanları
Yirmi yıl öncedir aynıyla beyan.
Yüzüne ayna tut, kendine bak,
Öldürmüş, öldürülmüş Ottoman.

Düşün bir kez!..
Nasıl kurulmuştu
Üç kıtada bir cihan;
Türkler kıyım yapsalardı
Olur muydu Kanuni, Yavuz Selim;
Yaşar mıydı İstanbul
Fatih Sultan Mehmet Han
Tam on dört kuşak paylaşılmaz,
Okunmazdı Yeditepe’de bu Kuran.

Sabrımızla, denizimiz taşıyor
O Rus uşağı,
Bu Fransa, Afrika’da, Korsika’da
İnsan yutan kaşalot
Afrika da, Ruanda da, Cezayir'de,
Kolları kesilmiş bir ahtapot,
Kaybedeceği seçimin fındık sıçanı,
Kör, sağır, eti hayvanlara yem yapılacak kurban.

Başa Dön