İki ezeli dosttur çaydanlıkla semaver.
Ateşe karşı duran gözü kara dilaver.
Gül açar bardaklarda adına çay denilir.
Bakır ve pirinç o an paha biçilmez cevher.
Camdan göz kırpar peri sımsıcaktır elleri.
Onun cezbeden rengi gönlümün teyelleri.
Kaşık bardağa değer bir tınılı ses olur.
Yârenlik ikliminin haz deminde gülleri.
Emsali gül olanla çay ayrı bir haz verir.
Gamzesinde o gülün şekerle gönül erir.
Çay karışır baş döner dil çözülür dem be dem.
Veda demi gelince gönül hep kederlenir.
Su zaten azizdir ya çayla da sultan olur.
Çayı özüne sarar gönüllere yol bulur.
Kızıl saçlı bir dilber ateşi de mest eder.
Buğu buğu güzellik yudum yudum aşk solur.
İner de bulutlardan gözelerden kaynar su.
İnce belli içinde zariften zarif kuğu.
Semaverin nefesi doyum olmayan sesi.
Demliğin dibacesi bardakta olur buğu.
Arife tarif olmaz bilen bilir has çayı.
Gökten yere indirir bardaklar dolunayı.
Biraz kekre de olsa tadına doyum olmaz.
Çayın cümle hatırı yine yârdan dolayı.
Ankara,12.04.2010 İ.K