Her gölden içeceğim
Bilirsin de bilmezsin, duyulur da duyulmaz
Yakışmayan bir gizdir yaşarken öldürülmek
Ve de mezar kazana son gücünle direnmek,
Tekinsizdir harap yer, sır yoludur dar boğaz.
Neler verdin sebep ey cümleye sena olsun
Birazcık yavaş gelin ey beklenen karanlık
Genimden değildir ki belki de çok aydınlık,
Tasavvufta dürdüğüm defterim fena bulsun.
Erkim gerçek değil ki neye yarar bu dünya
Mahşer yerinden büyük bir avuç toprak altı
Benden kopan parçalar sanki birer rastlantı,
Yan yanadır kara, göl; deniz, gemi, körkaya.
Konmuşum uçacağım, geldim ki göçeceğim
Gün doğumu ve akşam her rengi ayrı güzel
Biten sen değil ki arz, böyle yazmıştır ezel,
Kuşlar kadar özgürsem her gölden içeceğim.