Çocuktum gözlerim hep uyku sarhoşu, aşıktım!
Çelik çomak oyunlarında dizlerim yaralanmıştı,
Sevmedim sevemedim körebe olup gözlerimi bağlatmayı,
Hangi rüzgârda izlesem kokunu.
Hep başkaları geldi parmak uçlarıma,
Yoruldum uzakta bir sevdalı olmaktan, sevmekten.
Anneme aşıktım senden önce,
Kıskandım babamdan yıllarca.
Komşumuz Fidan teyzeye,
Adı gibi fidandı boyu, gözler çakır.
Öğretmenime tutkundum kara sevdayla ne çok şey biliyordu,
Üstelik daracık kısacık giyerdi çocuk aklımı çelerdi.
Aşık olmak, yemek sonrası kaymaklı kadayıf gibi bir şeydi çocuk yüreğimde,
Ağustosta dondurma yemek, kar üstünde tarçınlı sahlep içmek gibi.
Büyüdükçe, aşklar zehir zıkkım oldu duvardan düşüp canımın yanması,
Ağlamak için hep bir sebebim oldu yıllardır,
Şuramda hep bir hüznüm oldu üzülmek için.
Büyüdükçe siyah beyaz filimler kadar zorlaştı hayallerim,
İmkânsızlaştı, gülmek deniz aşırı uzak ülkeler oldu.
Çocuk aşklarım cam göz misketler kadar renkliydi,
Dünya hep küçülürdü düşlerim büyüdükçe,
Avuç içi sokak kadar tanıdık bildik güvenli,
Ben büyüdükçe dünya büyüdü, küçüldü hayallerim,
Sokağımız küçüldü sığmaz oldum bedenime,
Uzak sokaklara, uzak hayallere acıktım.
Dünya kirlendi,
Hayaller kirlendi,
Aşklar kirlendi,
İnsanların bakışları kirlendi.
Umut uzak diyarlardan sayıldı deniz aşırı oldu,
Gemilerini yaktık düşlerimizin bir eylül sabahı,
Hırslarımızdan ayrılamadık kendimizden uzaklaşdık,
Hep kendi kıyımızdan seyrettik aşkları ufuk çizgisinde,
Gülüşler eski resimlerde kaldı resimler silik,
Ağlamaktan utandığımız için yıllarca hiç gülemedik
Büyük aşklarımızı kaybettik, içimizdeki çocuğu büyüterek
Hep utandık seviyorum demekten,
Canımız yanınca ya da sevinince ağlayamamaktan,
Büyüdükçe küçüldük kendi içimizde, utanmadan sıkılmadan
Uyumaktan korktuk ya güzel rüyalar görürsek!
Düşeriz diye gök kuşağına koşmaktan korktuk yağmur sonrası!
Küçültülmüş aşklara sığındık kocaman yüreklerimizde
Adını “seviyeli beraberlik” koyduk birileri inanmış gibi göründü.
Alkadraz_Kuşçusu
05 Mayıs 2008 İst
www.turksiirmektebi.com
]