Özledim derdim, neymiş oysa özlem...
On bir yaşında küçük karyolamı bırakıp gitmiştim koca yatılı okula
Özledim demiştim seni anne,özledim seni demiştim baba
Özledim seni demiştim odamın gıcırdayan kapısı....
Neymiş oysa özlem, kalbim tekliyor....
On beş yaşında can yoldaşimi bırakıp gitmiştim yolunu bile bilmediğim Yalovalara,
Özledim demiştim seni canını canımla eş tuttuğum, sokaklarda birlikte sabahladığım kadem dostum...
Neymis oysa özlem, gözlerim titriyor, nefes alamıyorum.....
On sekiz yaşında yıkıntıların arasında bırakıp gittim canımdan çok sevdiğim Mehmet öğretmeni
Özledim seni demiştim beton blokların altından çıkan çalışma masanı görünce hocam....
Neymiş oysa özlem, ruhum daralıyor,gözlerim kararıyor...
Yirmi iki yaşında okyanusun bu tarafında bırakıp gitmiştim dedemin kanıyla ıslattığı toprağı,vatanımı
Özledim seni demiştim varaloşumun tek sebebi, anamın çeyizi,babamın eve getirdiği ekmek
Aldığım nefes, içtiğim çay, sevdiğim ilk şey, öleceğim tek yer; vatanım,toprağım,memleketim....
Neymiş oysa özlem, nefes bile almak istemiyorum içinde kokun yok diye, gözlerimi bile açmak istemiyorum Gözlerini göremeyeceğim diye, kalbim bile dursun istiyorum belki sesini duyabilirim diye...
diye, diye, diye.....vay be, neymiş oysa özlemek....
Hep özledim derdim, şimdi derdim heraklitin bile yerinden kıpırdatamayacağı saniyeler oldu
Ayrılık çaldı götürdü duvardaki saati,yerine çektiği fotografı gönderdi gül dudaklımı kaçırdığı yerden
Ve ben bir gün yelkovan azıcıkta olsa kıpırdayıvericek yerinden ümidiyle
Yazdığım her satırdan sonra kafamı kaldırıp bakıyorum saatin resmine...ama nafile.....
Vay be, meğer nasıl bir şeymiş bu özlemek......
Hep Derdim
Ayrılık çaldı götürdü duvardaki saati,yerine çektiği fotografı gönderdi gül dudaklımı kaçırdığı yerden / Ve ben bir gün yelkovan azıcıkta olsa kıpırdayıvericek yerinden ümidiyle / Yazdığım her satırdan sonra kafamı kaldırıp bakıyorum saatin resmine...am