Hazıran

ankara da henuz hala yaz gelememişken dökülmüştü yapraklar. oysa baharı hep yuzumde tasırdım ben.

yazı resim

ılık nefesin
doldurmalı içimi.
yüzüme sürdüğün yüzünde
yanmalı hasret.
"gitme" demeli esmer gözlerin
"gitme!"
kalırsam ;
yanın döşek olmalı
kalmazsam;
tenin küsmeli.

sırf bu yüzden
kederim hıçkırık gecelere düşmeli
damlardaki yağmur tanecikleri gibi
hecelenmiş aşk sözleri
akmalı oluklardan
yüreğimde garip bir hüzün esmeli.

diyorsun ki sevdiğim
"beklemeli"
uzun yolların uzun zamanlarından birinde
dönüşünün sabırsızlığında ben
kirpiklerimin birleştiği yerde sen
uzak ufuklara dalıp
öylece beklemeli.

görmeli sevdiğim
nicedir yanmakta olan hasretin
bir dokunuşla nasıl da savrulduğunu boşluğa
kavuşmuşluğundan ne varsa
bulmalı ellerinde
yazgının çizildiği alnından öpmeli seni
bastırıp göğsüme yorgun başını
soluksuz sevişmeli.

Kanındaki deli pınarların çağıltısında
Ve
alacakaranlığın tam ortasında
haykırmalı saklanmışlığını

yokluğuma her türkü yakışında
bir çiçek
ıslak dudaklarıyla açmalı kendini
akmalıyım içine deli yağmurlarla
okşadığın bir çocuk başında
tazecik fesleğen kokusunda
yeniden
yeniden
bulmalısın beni.

Haziran’dı 2004

Başa Dön