gökyüzü yine mavi mi anne
yoksa
menekşeleri mi vurdular
gecenin bir yarısı
bu karanlık gölgeler de kim oluyor
gelip
kapımda durdular
yıldızlar yine göz kırpıyor mu anne
yarasından kan akıyor mu ay karanlık gecelerin
birileri tuz basıyor mu sabah ezanlarında şişmiş ayaklar altına
amcalar yine bir sürü soru sordular
ellerim vardı ya
hani kanayan gönlüme atıp da şiir çıkardığım
bu gün
gölgelerin en uzun olduğu anda onları kırdılar
benim de bir sevgilim var mıydı anne
uğruna şiirler yazamadığım
kalemlerim neden ağlıyor
neden kurşun renginde kâğıtlarım
gözlerim neden kurak
aynalar mı yalancı bütün akşamlarda
yollarımda cam kırıklarından pusu kurdular
uyumak yine güzel mi yar koynunda
rüyalarımın rengi yine sevecen mi anne
kuş yüreğince hafif mi pembe seherler
yine korkuya gebe mi eylül sabahları
beni neden soruyorsun anne
nedir bu sendeki inanmazlık
hazanı yaşar içerde bütün baharlar
ve
bütün saatler hazanda çalar
belli ki
birileri
saatleri hazana kurdular
öyle sabahların gece yarısında
çocukluğumu ak kefene sardılar