Hayat Denklemi

Kendi içimde yargılarımdan kaynaklı kendimle gündelik ve güncellik analizi sadece hissiyat

yazı resim

Dün, bugün, yarın kısacası hergün:Ben rüzgarları tutsam diye düşünürken, rüzgarlarla savruluyorum.Gerçekten kaçıp, olmadık hayaller düşlüyorum...
Ya hayal gerçek,gerçek hayal, rüyalar hayatın ta kendisiyse..?
Ya bur kurgu, yada ödünç bir yaşamsa, kime sığınmalı, kimin şefkatini istemeli, kimin gözü ile görmeliyim?
Görmeliyim,görmelimiyim...?
Görebilir mi insan görünmeyeni?Koşup yakalayabilir mi geçen zamanı, yada yaşayabilir mi yitip giden gençliği tekrardan?
Hissedebilir mi insan hayatı?Tüm doğruları bir kenara koyup,bir yanlışa eşitlesen denklem kurulur mu ?Yanlışlar mıdır doğruları götüren, yoksa yanlışlar mıdır bize doğruları getiren.Kaçıncı dereceden kaç bilinmeyeni var eğer denklemse hayat...Hayat bir denklem mi?Biz hangi bilinmeyeniyiz bu differansiyelin.Benim bilinmem çözüm olacak mı cevabı bulmaya?
Bunca yıl saklandım, çocukca düşler arkasına ve her akşam güneşin batışında, hüznümün yansımasını seyrederek.Neden ve niçin kendimden kaçtım?
Bırakmalı mıyım, zamana tutsak olmuş ruhumu özgür?
Her gün tekrar, yeniden doğar mı insan güneş gibi...?
Hayır mı?
Peki o zaman neden yaşıyor ölüler.Ölen bir çok kişi, yaşamayı haketse, yada yaşayanlar ölümü hak etse, ikinci bir şans verebilirmisin onlara sen?
Ben yaşayan bir ölü gibi olmaktansa, ölünce sonsuza kadar yaşamayı dilerim...Bunun sırrı ne ki?
İçinde saklı cümlenin, sevgi ve ...
...
] ]

Başa Dön