Hangi Parfüm II

Hatalarımız bizi bize öğreten ve doğru yolu gösteren en büyük etkenlerden birisidir.

yazı resim

İlk yazımda deniz kenarındaydık... Denizin şırıltılarını duydum yazarken, denizin kokusunu ve tertemiz havayı ciğerlerime kadar çektim diyebilirim... Eminim (yada umarım) sizlerde benimle aynı havayı soludunuz.

Yarım kalmıştı deniz kenarındaki seyrimiz, o akşam herkesin evine mutlu döndüğünden emin olabilir siniz.

Balıklar oynaşmaktan yorgun ama mutlu, balıkçı çocuklarına balık götürmenin sevinci ile, genç çift kalplerindeki minik çarpıntılarla döndü evlerine.

Ha kediciği unutmayalım... O da balıkçının ‘- bu da senin payın’, diyerek verdiği iki nefis balıkla ziyafet çekti kendine.
Ne kadar mutlu bir tablo değil mi..?
Ama her şey, her zaman bu kadar günlük / güneşlik değil....

Hani zaman zaman kendimizi çok kötü hissederiz, adeta her şey / herkes yanlış, her şey kötü gidiyor gibi gelir.
Bu katlanılamaz sıkıntının sebebi çoğu zaman şöyle bir düşünürsek yapılan küçük hatalar değil midir? Onlar küçüktür ama biz onları birer dev gibi görürüz adeta. Kendimizi ‘ben mi bir yerlerde yanlış yapıyorum’ diye yer bitiririz. Hayır aslında yanlış giden bir şey yoktur, bunlar olması gereken, hayatımızın her dalında mevcut bir sıralamayla yerini almış küçük hatalardır, ama bu hatalar zaten hayatımızın bir parçası değil midir?.
İnsan hatalarıyla bütünleşir, ya da diğer bütününü bulur.
Elma gibi, bir yarımız zaten var olarak doğuyoruz / büyüyoruz, diğer yarımızı ( karakterimizi ), biz istediğimiz gibi oluşturuyoruz ve bu oluşum sürecinde ( ki bu sürecin bitişi genellikle ebedidir, çünkü; gelişen, genişleyen ve değişen bir dünyada yaşıyoruz) en önemli / değerli etkenlerimizden birisi işte bu hatalardır.
Hata yaptıkça, yanlışı / doğruyu fark eder, ona göre kendimizi değişime hazırlarız yeniden ... yeniden..
Her şeyin her zaman yolunda gitmesini beklemek en büyük hatadır bana göre...

Yorumlar

Başa Dön