Haklı Çıkmasaydım Keşke…

Davul zurna ile gelen bu provokasyonun rüzgarına alelacele kaptırıverince kendimizi, puslu havalar kaplayıverdi aydınlık gökkubbemizi. Ne zaman dağılır bu kara bulutlar,dağıtabilir miyiz gerçekten?..

yazı resim

HAKLI ÇIKMASAYDIM KEŞKE…

‘?ZINISIM ADNIKRAF NUZUNUĞUDUYU’ başlıklı bir yazı yazmıştım(başlığı tersinden okuyunuz).

Bu yazımın tarihi 16 Mayıs 2006.Bu yazıda şunları söylemiştim özetle:

‘Bir Gazete’nin merkez binasına üçüncü kez bombalı saldırı yapıldı.

Gazete binasına, geçtiğimiz haftanın ardından dün gece de bombalı saldırı düzenlendi.

Kimler yapıyorsa bu provokasyonun alasını, onları buna memur edenler böyle istemiş olacaklar ki ısrarla deniyorlar ses getirecek bu eylemi.

Provokasyonun bu kadarına pes doğrusu!

Provokasyon diyor ki: Ben geliyorum!

Bağıra çağıra geliyorum, diyor.

Birincide olmadı…

İkincide olmadı…

Üçüncüde olmadı…

Yine geleceğim, diyor.’

Nitekim geldiler, iki gün sonra.Menfur bir saldırıyla ülkenin geleceğini karartmanın ilk adımını attılar,

kısmi olarak da başardılar(!) bunu.

Öyle bir kaos ortamı oluşturdular ki birkaç günde,acaba bu ülke bizim ülkemiz mi

diye çimdik atmak zorunda kaldık kendimize.

Ne çabuk galeyana geliyor,ne çabuk kutuplara ayrılıveriyormuşuz böyle.

At izinin it izine karıştığı günler ne kadar yakınmış da,haberimiz yokmuş.

Şöyle demiştim:

Amaç belli…

Bulanık bir iklim yaşatılmak isteniyor güzel Türkiye’me.

Yine puslu hava isteyenler var.

Yine ‘sisler bulvarı’nda ‘her an her şey olabilir’in tezgahı açılmış.

Provokasyonlardan medet uman karanlık güç sahipleri ellerini ovuşturmakta.

Provokasyonun farkında mısınız?

Ben çok acık farkındayım da….

Şaşakaldığım şudur:

Provokasyon,davul zurna ile geliyor…’

Davul zurna ile gelen bu provokasyonun rüzgarına alelacele kaptırıverince kendimizi,

puslu havalar kaplayıverdi aydınlık gökkubbemizi.

Ne zaman dağılır bu kara bulutlar,dağıtabilir miyiz gerçekten?..

Bilmiyorum,bilemiyorum.

Bir şeye üzülüyorum sadece:

Keşke haklı çıkmasaydım,keşke yanılsaydım.

Başa Dön