Bir saray ki İshak Paşa...
Kaç insanın canı yandı,
Bu topraklarda.
Dünün İshak Paşa’sı,
Bu günün ağası,
Bir zincirin aynı renk halkaları.
Mahzenlerinde çırpınıp uçamamak,
Uçarken kırılan kanatlar,
Kader olmasa gerek.
Olmalıydı taşların dili,
Haykırmalıydı,
Bin yıllık zulmün seceresini.
İhtişamın,
Kapatamıyor kanayan yarayı.
Kötülük yazgı olmasa gerek.
Ey Ağrı !
Bilirim için volkan,
Şahitsin bin yıllık zulme.
Bir gün,
Tutmalı ahın.
Karabulut olmalı,
Çökmeli zulmün üstüne,
Dinmeli bin yıllık sancın.
Sen de sevmezsin yalnızlığı,
Yanı başında şirin Ağrı.
Bilirim erişmez kolların kardeşine,
Sen ki karla yıkarsın,
Yiğitlerin kanını.
Kardeşlik,
Senin bağrından doğmalı.
Zıtların birliği sende.
Tepelerinden inmeli,
Güneş rengi çocuklar,
Eteklerinde buluşmalı güzellikler.
Hasret kuşları,
Uçmalı sana doğru.
Güneş gülerek doğmalı,
Sonsuza uzanan doruklarından.
Güneş Gülerek Doğmalı
Tepelerinden inmeli, Güneş rengi çocuklar, Eteklerinde buluşmalı güzellikler. Hasret kuşları, Uçmalı sana doğru. Güneş gülerek doğmalı...