GÜN TUTSAK GÖNÜL MAHKÛM
Gün tutsak gönül mahkûm, her tarafta ah-û zar
Bulutlara sanki kış, bir resim çiziyorum.
Geçmiş gelecek orda, silinir elbet bir gün
Onları da şu geçen buluta yazıyorum.
Geçmişi rüzgârlarda, geleceği sularda
Zamanın askerleri pusu kurmuş ard arda.
Duygularım bilinmez, denizlere akar da
Her damla gözyaşımı sabırla diziyorum.
Teker teker yakılmış çöpleriyle bir kutu,
Sanki bozmuş bir anda odamdaki sükûtu.
İşte yine bir takvim, yıllar beni unuttu,
Hakikat mi, değil mi?.. Bir şeyler seziyorum.
Nasıl bilirse zaman, artık kendince aksın
Nerde durursa orda, beni orda bıraksın.
Bir zamana, bir suya, bir de kendine baksın!
İnanın ki boşuna!.. Gezmişim, geziyorum.
Eyvah, yine olmadı! Bir toplama çıkarma
İşte sıfır, eski beş, yenisiyle bir karma.
Diyorum ki; ey gönül!.. Sakın, elliye varma!
Ey gönül!.. Senden ayrı, yerlerde geziyorum.