Gülçin

yazı resim

ben sizin en çok çukur yerlerinizi sevdim
tümseklerinizi bir de
alınmayın canım hemen
fikrinizde olmayı sevdim şereftir o
tabii lafı gelmişken
belinizdeki kıvrımı unutmak mümkün mü
sizi sevenler mahallesinin mührü sanki
kaç kişi taklaya geldi o virajda bilirim
sokağa adım atışınız mesela
siyah beyazdan renkliye geçiş gibi
inanmazsanız açıp okuyun Bayrampaşa Tarihini
yıl ikibiniki

ben sizin gözlerinizdeki yağmurun
yalnızlığıma yağmasını sevdim ya durudur
alınmayın hemen
fikriniz de olmayı bir de derindir o
dudağınızdaki uçuğu unutmak mı haşa
size hayranlar caddesi dualar okutmuştu hatta
kimse ıslık bile çalmamıştı o gün arkanızdan

tam konusu açılmışken
şu fikrinizde olma meselesi
fikri bey akıllı adam işinde gücünde yani
ellerinde zarlarla görürüm nicedir
ne de olsa düşeş gelme ihtimali hep yek kadar
yine de razıyım size her seferinde yenilmeye
koltukaltımı omuzlarınıza tavladım
bırakın şimdi dökülsün saçlarınız
anca öyle toplanırım
bir pazartesi gibi başlamak isterim ellerinize
bırakın siz koksun yıl ikibinyediden
yetmişyediye

Hüsn-i Talil apartmanında
ikameti yoktur bu yüreğin
zat-ı aliniz bilir
siz deyin Ortaköy dereboyu
ben diyeyim Beykoz çınaraltı
içimdeki tarifeli vapura bindikten sonra
gerisi tarifsiz bir yolculuktur ne de olsa
içimde fenalık var size karşı biliyorum
tansiyonu bir şiire ilk defa ekiyorum
14/10’a çıkmıştı da
lapa lapa yağan kara güvenip
Taksim parkında az sıkıştırmadım sizi
çıkmaz sokaklar bile yumdu köşelerini bir bir
kış kıyamet deyip isteksiz kaçışınız
şubat ayına yakışmadı da
sonrasında affettirmek için kendini
otuz çekti hatırlarsanız

bırakın onu bunu da
ağladığınızı görürdüm bazen
dudaklarınız sudan çıkmış eylül gibi olurdu
hüznünüz yüzümle dalaşırdı
kaşımla kirpiğim arasında olaylar çıkardı
o günlerden yadigardır bana
alnımdaki bilirkişi söyledi
çizgilerden biri sizcidir

yakalanmadım mı sanki yokluğunuza
içime devrilip dışıma savrulmadım mı
ağzımdaki tüm tutanaklarda adınız geçerken
dişlerimi tükürüp ıssızlığı imzalamadım mı

çok uzağa gitmeyin şurası hemen
iki adımlık Bursada
otel odasında uykulara inat
boynunuzda unutmuştum kendimi
sabaha kadar seferler düzenlemiştim de
gerdanınızın surlarından düşmüştüm

eee ilan-ı aşkı anca Dolmabahçe paklar
Beyoğlu kütüphanesinde okumuştum
asma akademisi mezunları
nerde yıllanacağının kararını dudakta verirmiş
öyle bir kırmızıydı işte ikimizi kanatan

mekteplidir bizim buluşmalarımız
ilk söz ilk bakış ilk susuş cahilliği kaldırmaz
istikamet belli İstanbulun yedi ebesi
yıl ikibinoniki

kör olunca istediğin kadar say
ağzıma taktığım gibi isminin ilk hecesini
artık her şey sen gibi

Başa Dön