Ölü bir baligin agzinda buldum
kendi(m) öykümü.
"Senin bahtin Girit'li
Sevdigin kadinin saclarinda ege rüzgari gizli.
Ask tutuyor yüregini, yikanmis mintanini ipte tutan mandal gibi.
Bir rüzgarlik yapraksin, agacim sanma.
Cikar cebindeki hayatin adamini, birak sulara.
Mutluluk benim gibi ölü bir balik olsa da üzülmez.
Sevinir, takildigi icin masum cocuklarin oltalarina."
Kayan bir yildizin gözünde gördüm
kendi(m) gögümü.
"Bu gönül dögüsü, beyaz bir boganin ölümü.
Sevdigin kadinin adi Ida dagindan sana düstü.
Kül örtüyor celigi, mitolojileri güclendiren gizemli sözler misali.
Kandilini alevlemeyen islak kibritlerini ser günese.
Ask benim gibi sönen bir yildiz olsa da üzülmez.
Sevinir, katildigi icim masum cocuklarin karanlik oyunlarina."
Suskun bir sazin telinde duydum
kendi(m) özümü
"Düser ocaga yanar bir dut dali, odun yazgisi.
Yanmaz da varirsa bir ustaya, Veysel olur kalir adi.
Yol yiter ayak kalir, el tutunur semaya döneni döneni
Kuru bir kamisa can veren sudur , birde asik bir neyzenin nefesi.
Seninde bagrin oyulu benim gibi gecmisle.
Ask benim gibi suskun bir saz olsa da üzülmez
Sevinir, yankilandigina koskoca adamlarin isliginda."
Sen ki Girit'lisin, gözlerim Ege olsa bogulmazsin
Sen ki yildizlar ötesi isiksin, yüregimi aydinlatirsin
Sen ki yasamin tutanagisin, bir dal gibi kirilmaz, gül gibi solmazsin
Ask ikimizin uzaginda kalsada üzülmez
Sevinir, bir insani bir insana biraz daha yaklastirdigina