Gören göz, tutan el var
Ne kör vardır, ne sağır ne de kişiler hoyrat
Gün birse, öğün üçtür, güldeste, abıhayat
Önce kendini tanı, sonra başkasına bak,
Gören göz, tutan el var ve koskoca kâinat.
Bir kaçış mı beş vakit, dört arayı beklemek?
Bir ağaç gölgesinde tükenen bomboş emek
Gökyüzüyle pazarlık olmuyor ki din demek,
Gören göz, tutan el var ve koskoca kâinat.
Miskinler tekkesi mi, tepe gözlü her imam
Öz dışına taşınmış baş, göz, dil sapasağlam
Kara kaplı ne derse, tertemizdir çok evham,
Gören göz, tutan el var ve koskoca kâinat!
Hiç kendinde değilsin, köpek gibi ürüdün
Sirkat yaptın çağrında aşa sinek düşürdün
Bu kubbenin altında yanlış yolda yürüdün,
Gören göz, tutan el var ve koskoca kâinat.
Bir şeyler vermelisin, olamazsın bir gel geç
Resul büyük barajdır, bizler su tutan süzgeç
Tarikat üstündesin, böyle söylüyor mahreç,
Gören göz, tutan el var ve koskoca kâinat.
Kıyaslar seni onla, dolap çeviren evren
Yarınla geçmiş o dün, yaren için yaren
İlkel yapı içinde, yozlaşmıştır Kürt şoven,
Gören göz, tutan el var ve koskoca kâinat.
Helal ak akçelerden, geçmeyen pula kadar
Yerçekimi hacminden, göğün tulüne kadar
Sayım dışına çıkan, Salih kuluna kadar,
Gören göz, tutan el var ve koskoca kâinat.
2010