Gittin ya
sessizce bir yara kanıyor içimde
Ahşap bir yalnızlığın tedirgin basamaklarında adımlarken ömrümü
eski püskü bir sokak lambasıdır anılar
yetmez aydınlatmaya karanlık çıkmazlarını yokluğunun
Gittin ya sessizce bir yara kanıyor içimde
Seninleyken her sabahın
apayrı, vazgeçilmez, kadınsı bir kokusu vardı
Şimdi tenine aşksızlığın kokusu sinmiş
fukara bir sokak sarhoşunun bakışları kadar ezik ve küskün sabahlarım
Ah ben şimdi kime söylerim gözlerinin şarkısını
Gittin ya sessizce bir yara kanıyor içimde