Ait olmadığını hissedip,
gitmek istediğini söylüyorsun,
Bu değilmiş yaşamak istediğin...
Düşüncelerle sınırlandırılmış,
pişmanlıklarla örülmüş,
Birkaç adımlık dar mı dar bir alan,
Hapsolduğunu hissettiğin...
Nereye doğru gitsen,
hep bir geçmiş,
Anlamaya çalışmışsın sadece,
Onlarsa aidiyet yüklemiş,
Savunmadığın düşünceler,
Savunulduğunu iddia etmiş.
Korkmuşsun sen de çocuk,
Adım atmaz olmuşsun,
öylece durmuşsun durduğun yerde,
Şimdi de durmaktan yorulmuşsun.
O zaman şimdi dinle beni,
Ve dön başladığın yere.
Aldırma başlangıcın yokluğunu fısıldayan o sese,
Korktuğundandır inkarı belki de,
Sen bir başlangıç yarat kendine..
Görme, duyma, konuşma
İnkar et varlıklarını görsen bile,
İşittiğine halüsinasyon de.
Döndüğünde başladığın yere,
Düşünmeden koş sadece,
Aldırma duyduğun hiçbir şeye,
Özgürlüğüne doğru koşarken ,
Kendine varırken sen,
hep engellemeye çabalayacak olan o ses,
İmkansızlıkları fısıldar,
hatalarını anımsatır,
Kiimi zaman kılık değiştirir o engel,
en yakınındaki olur,
böylece inandırıcılık katar kendine,
kimi zaman bir film olur,
kimi zaman kötü bir rüya.
Görevi budur o sesin,
Çabalar unutturmamak için kendini.
Kendisi olmasından korkar insanın,
Kitaplar yazar, sloganlar üretir,
Düşünmeden yaşamamızı ister o
sürüymüşüzcesine,
Onun karşına her çıkışında,
hızlan inadına,
Nefesin kesilinceye dek koş,
Sen kaçtıkça ondan,
pes edecektir sonunda.
Ve unutma,
yalnızca tek bir hayat sahip olduğun,
Yaşamak için umduğun gibi,
Gerçekleştirmek için hayallerini,
Büyük amaçlar için,
İnsanlarla insanca yaşamak için,
Son fırsat, tek bir hayat.
Dön şimdi başladığın yere,
Unut herşeyi,
Duyma, görme, konuşma,
Bir şans daha ver kendine,
Yaşamak için umutla,
Değişmek için ,
değiştirebilmek için.
Kısaca hayal ettiğin gibi yaşamak için.
Büyümek için,
büyük şeyler için,
at sırtındaki tüm yükleri,
Ve dön şimdi başlangıç saydığın yere,
Sakın durma,
arkana bakma,
koşmaya başla hızla.