Sevgili Günlüğüm;
Ah benim ağzı yok, dili yok yavrım. Gönüldaşım, dert ortağım. Ekmek istemeyenim, aş istemeyenim, dilleri söylemeyenim.
Dün, aycık gafamı dağıtayım deye bizim gonşu Ayşe Hanım' a oturmaya gittim. Gonuşduk daldan doruktan. Gayfe içe'min Fatma Hanım dedi. Sorduğu soruya bak.... Hacı’ya tesbih alır mısın demişle; ha biz buraya niye geldik demiş......İçerim tabi dedim. Hem de şöyle datlıca olsun, şekerim yü'selirse yü'selsin anasını satdımın dedim. Dalga boyu aşmış nasıl olsa; ha bi garış, ha beş garış. Höpürdete höpürdete içdik gayveleri. Arkasından da depme hevlaları yedik. İçimiz cayır cayır yandı datlıdan. Üstüne de soğuk suları içiverdik. Ooohhh! Gızgın demire su dökmüş gibi cozur cozur etdi içim valla.
Emme, aşamdan sonra bi hasda oldum sevgili günlük bi hasda oldum, ölüvereyazdım. Amcan çok gızdı. Şu boğazını dutmayı bi öğrenemedin dedi. Sankı kendisi önüne goyduğum her şeyi değirmen gibi öğütmüyomuş gibi. O yiyecek, biz seyre bakacaz besbelli. Yok öyle yağma. Şekelli gayve içdim, hevla yedim deye, dövmekten beter etti. Söylendi söylendi söylendi. Akşama gadar ekşimik gibi ekşidi. Tayyip Erdoğan gibi hiç yüzü gülmez zaten. Gızacak, bağıracak bişey mutlaka bulur. Fındık gabuğunu doldurmaz şeyler için söylenir. Yaralı aslan gibi kükre bakalım kükre. Ne bu sinir, anlayamadım gitti sevgili günlük. Ayol, beni hasda eden şekelli gayve değil, depme hevla değil; gelinler, oğlanlar hasda ediyo. Bi de bu mürdolasıca amcan. Dünyamı dar ediyorla sevgili günlük, bildiğin gibi değil.
Sevgili günlük, bak sana deyverim de dinle. Benim goca gafalı oğlan bir dükgân açtıydı. Emme dükgân sinek avlıyo. Öğlene doğru dükgânı açıyo, gün aşmadan gapatıyo. Gayfeden beri geldiği yok. Altmış altı mı, altmış yedi mi, öyle bişey oynuyomuş gayvede. Bubasını yenice eve alıştırdık, şinci de oğlu dadandı gayveye. A gaz gafalı ! Oyun oynayacağına işinin başında dursana. Bu yüzden sermayeyi kediye yükledi. Gafasız! Ne olacak , hesapsız gasabın masadı ..tüne girermiş. Girdi de çıkmıyo. Çıksa, çıkarken açılacak şemsiye gibi, e'ce beter olacak. Ağzım da bozuldu bu oğlanın yüzünden. Günahı varsa eğer ağız bozmanın; Allah günahı bana değil, benim o ev göçeren oğluma yazsın.
Bu çocuk bi de üniversite okudu sevgili günlük. Orada hiçbi şey öğrenmemiş
Sadece altmış altı oynamayı öğrenmiş.. Bi de gezmiş durmuş besbelli . Göz derya, seyir bedava. Gaç sene habire para yolladık oğlan tahsil yapıyo diye. Meğer o, bizden para tahsil ediyomuş. Biz de böbürlenip duruyoz gonşulara, bizim oğlan üniversite okuyo diye, mühendis olacak diye. Mühendis olmasından vazgeçtim, bakkalcılığı bile beceremiyo....O dükgânı bana bıraksa, vapur isgelesi gibi çalışdırı'm da, bana bırakmıyolla. Senin anlayacağın; kelle benim olsa, gide Gonya’da tıraş ettiririm de, kelle benim değil.
Üstümdeki kazağımı görüyon mu sevgili günlük? Bizim torun almış. Ama genç işi....Baksana halime ! Şıkır şıkır boncuk. Beni gören Banu Alkan sanacak. Boncuklu hırka, benim gibi gart garıya yakışır mı? ... Gocakarıya zülüf yakışmaz, derler. Üstelik çingene pempesi...Neymiş, bu yıl boncuk modası varmış, pempe modası varmış. Ayol ben kim, moda kim ! Başındaki fese bak, girdiği kümese bak derler insana. Torun darılmasın diye geyecem artık....Pempeli, boncuklu hanım oldum, baksana.....Guzularnan gırpılıyom bu yaşta.
Bi de bizim kazma gelin canımı sıkıyo sevgili günlük. Ondan sonra şekerim de fırlıyo, tansiyonum da fırlıyo. Bi bak enmiş, bi bak çıkmış. Borsa gibi. Bu gelinin elinden bi iş gelmez sevgili günlüğüm. Yağda yımırta bile bişiremez. Süslenip püslenip yelbir yelbir gezmesini bilir yalnızca. Dolar günü va, altın günü va. Senin ne işin var dolarla ? Sen hiç hayatında Amerika’yı gördün de mi, doları bileceksin? Gemicilik mi yapıyon, yoksa gazete mi satın aldın ? Hem Türk parasının suyu mu çıktı ? Dolar da neymiş! Yerde görsem, eğilip de almam. Üstünde Atatürk’ün resmi olmayan paraya ben para mı derim ? Ama ne yapaca'n! Başa gelen çekiliyo.......Geçen bi hırka ördü toruna, deli gızın donuna benzedi Allah seni inandırsın sevgili günlüğüm. Yakası yamuk, golları çarpık. Bu gadar beceriksiz. Anası olacak kirli göynekli garı, bir iş öğretmemiş gızına...Çocuk o hırkayı giyince, palyaço gibi oluyo. Herkes sepet örermiş de, dibini geçiremezmiş.
Bi de bu gelin, gredi gartı çıkartdırmış bizim salak oğlana. Gredi gartı senin neyine ? Kel başa şimşir darak hesabı. Neynen ödeyecen gartın ekistirelerini ? Pangada da var gabahat. Önünüze gelene ne halt etmeye gart veriyosunuz ? Ne diyodu Unakıtan ? “ Çulsuz adama gredi gartı mı verilir? ” diyodu. Ayyhh ! Yazarken bile sinir bastı sevgili günlük. Şimdi sinirden tansiyonum otuza , otuz beşe çıkacak . Ellerimi bi görsen, sinirden parıldıyo. Zorunan yazıyom.
Ah sevgili günlük! Elâtdiriğe gene zam geliyomuş. Artık garanlıkta oturacaz amcanla. Bi dahaki sefere gündüz yazacam sana, gün ışığında. Elâtdirik harcanmasın diye. İnşalah gün ışığını da bize satmaya kalkmazla. Hökümet politikası bu , ne yapacakları hiç belli olmaz.
İşte böyle sevgili günlük. Benim şekerim yü'selmesin de senin şekerin mi yü'selsin!
Bugünlük bu gadar yeter. Sonra gene yazarım.
Öpüyom olmayan gözlerinden.
Kâmuran ESEN
esenbel@superonline.com
