Eşek Gibi Bir Aşktı Bu!

Sönüyor gözüm ah O ateşler, Kor iken de yakmadı desem yalan canımı, Şekerim hayat işte bu; Ne korları Ne közleri Aynı potada eritmedik mi?

yazı resim

Ne mısralarım vardı sana
Sen habersiz
Gözyaşlarım telefonun ucunda
Kaç kez tuttum ellerimi
Mum alevinin önünde
Bilmen mümkün değil…

Bildiğin salya sümük ağlamalarım…

Ya da, nasıl gidiyor hayat diye, sıradanlıklara sığınmalarım…

“Acımadı ki canım”
Sendromu a canım,
Kaçın kurasısın sen
Anlaman lazım!

Sönüyor gözüm ah
O ateşler,
Kor iken de yakmadı desem yalan canımı,
Şekerim hayat işte bu;
Ne korları
Ne közleri
Aynı potada eritmedik mi?

Küllerini a canım
Kahkahalar
Kadehler arasında
Rüzgara teslim etmedik mi…

O yüzden değil miydi
Sevişmelerimizdeki ahenk…

Mumları biz bize yaktık,
Yatırlara inat
Biz bizden medet umduk
Az biraz korkarak,
Çokça cesur davranarak!...

Kimeydi ki inat?

İnatlardan mı bekledin ki bir aşk doğacak
A canım,
Ondan mı yoruldun…
Ürktün
Çarçabuk kaçtın?

Ah…

Yoksa inat uğruna beni mi harcadın!

Yok canım!...

Suskunluğun en derin noktasıdır şu an,
Kılıçlar kınlarda artık
Hesap tarihleri geçmiş…

Ne verilecek cevabın anlamı var
Ne yargının infazı!...

Öylesine…

Hani, belki de böylesine bir şey bu,
Huu, duyuyor musun sesimi,
Biliyor musun,
Eşek gibi biliyorsun elbette;
Deli gibi sevmiştim ben seni!....

Gülgün Karaoğlu
Temmuz,04/08

Başa Dön