Bu aşama itibarıyla grup tutumları kişiler hünerli bilme oluşla, kişilerin birkaç totem mesleği olan işi bilmeleri oluşla da süreç kişiler üzerine yansıyacaktı. Köleci sistem temel değer olan eşit eylemseli durumun karşılanma kısmını kişilerin muhtaçlığı kıldı. Kişinin grubun hüneri ve emeği, çalışmasının karşılığı; yok sayıldı.
Kişinin emeği ve çalışması, kişinin üretim yaptığı alanlar ve av sağlama alanları, kişinin emek gücü ve biriken grup servetleri Mamon kılınıp; Mamon’a ait sayıldı. Mamon o aşama itibarıyla tek kişinin sahiplenmesi oluşla tek kişilik mütegallibenin hırs ve tamahlarının öne çıkaran eğilim oluşla süreci kaosa götürmeye başladı.
Kısaca Mamon ön ittifakı süreçli eşitliği bozup eşitsizlik üzerine inşa olmanın eşit eylemseli üzerinde eşit oluş değil; efendi köle üzerindeki mal, mülk ve giderek para adamlığı olan servetler eşitsizliği üzerindeki uygarlık kültürü üzerinde yeniden tevhit olmasıydı.
Bu tevhidin mana anlamalı somut koşulu keyfe göre dağıtılmanın başa gelen bir alın yazısı olduğuna iman etmenin düzenlenmesiydi. Somut olan kültür yerine, soyut olan mana anlamalı uygarlık kültürü kondu.
Köleci sistem inşası bu eşitlikti, meşru ve somut temel süreçlerin meşruiyetliği içinde kalıyor gibi olmasıyla nasıl özel mülkiyetçi, eşitsiz, meşruiyetsiz maun süreçlerine dönüştükleri de; ayrı bir yazı konusu olacaktır. Temel eylemseli eşitliğin çabası boğazın doyurulması rızk olmuştu. Oyun buradaydı.
Köleci dönemle birlikte eşitliğini de görmeyen bir eşitsizlik başlayacaktı. İnsanın temel davranışının olası sonuçlarına insan sahip çıkamamakla bu eşitsiz kölece süreç, kendi dramlarına dönüşecekti.
Totem meslekleri üreten ilişkiler kapsamında verimliliği çoğalttı. Bu çoğalma artık zamanı ve artık mal ve ürünü oluşturmuştur. Eşitlik kavramı totem dönemli yalın eylemsel örgütlenmeli süreciyle beraber bunun totem meslekli örgütlenmesi olan gruplar arası eşitlikti süreçlerini içermektedir. Tüm bu dıştan organize süreçler de, bencilliğin karşılanmasıdır. Bencillik ve karşılanması eşitlik ve kutsal meşruiyetti.
Normal şartları içinde yalın insani tutumla, başının çaresine bakar olma tüm kişilerde aynı olmakla ilk eşitlikti düzeydir. Yalın tutumlu eşitlikti eylemseli düzey, kişiler arası bağıntı ve iş birliği dayanışması olmakla ikinci bir sosyal eylemseli eşitlikti düzey olmuştu. Bu eşitlikti düzeyde başının çaresine bakma grubun başının çaresine bakmanın örgütlenme ve grup tüzel kişiliği olmasıyla; kişinin hak eşitliğiydi.
Demek ki ikinci eşitlikti düzlem çevrimi de, aitlik gibi totem alanlı eşitlikti. Bu eşitliğin kural ve kaide oluşuyla söylenen mana anlayışı, sürü alanı içinde yoktu. Birinci eşitlikti süreç dağınık ve keyfi oluşla rast geleydi. İkinci eşitlikti süreç birlikte kural ve normları olmakla özgecildi. Rastgele değildi.
Sürünün de az çok kural ve kaidesi olan bir mana anlaması vardı. Ama sürüde genel eğilimle özgecilik yoktu. Üçüncü eşitlikti süreç gruplar arasındaydı. Totem meslekli üreten ilişkiler belirlenimiyle ürünler takasından doğan grup emeği eksenli bağca bağıntı sal eşitlik eylem selliği üzerinde ortaya konmuştu