Emanete Hıyanet Etmeyin

gelenek, görenek bir toplumun yıllar hatta asırlar öncesinden kalan örf ve adetlerini içermektedir.

yazı resimYZ

EMANETE HIYANET ETMEYİN
Gelenek, görenek bir toplumun yıllar hatta asırlar öncesinden kalan örf
ve adetlerini içermektedir.
Çoğu zaman büyüklerimizden duymakta olduğumuz cümlelerde geçer
geleneklerimiz, göreneklerimizdir kelimeleri derler ki; sahip çıkmamız
icap etmektedir.
Biz atalarımızın mirasına sahip çıkmadığımız müddetçe hayatımızda bir
çok işimizin düzenli yürümeyeceği, başarıya hasret kalacağımız
unutulmamalıdır.
Bilinmelidir ki; elde edilen büyük başarıların altında bir toplumun
ecdadından kendilerine kalan geleneklerinden, göreneklerinden
vazgeçmeyip onları bir adım daha ileriye taşımasından geçer.
Bir millet kendisini yoktan var ettiği düşünülen geleneklerinden
vazgeçip başka adetlerle toplum olma fikrine kapıldığı takdirde,
ecdadının emanetine hıyanet etmekten başka hiçbir iş yapmamış olur.
Onun için diyorum ki; her daim sizlere bu yolda yürümeye devam edin
diye gösterilen izi takip etmek, daha faydalıdır.
Başkasının sizleri daha ileriye götürecektir düşüncesi ile yürümeniz
için çekmekte olduğu yolda hareket etmek, hiçbir fayda sağlamayacaktır.
Demem o ki; bir toplum olarak üzerimize düşen vazifeyi layıkı ile
yaparak ecdadımızdan miras kalan geleneklerimizi elimizde tutmak için
gayret gösterilmelidir.
Birilerinin bizleri bir yerden başka bir yere çekmesine müsamaha
gösterilirse yaşadığımız hayattan zevk almayacağımız aşikar.
Hayatımızın en önemli yerini almış olan geleneklerimizden vazgeçmekle
dönülmesi mümkün olmayan bir yola girildiğinin farkında olunmalıdır.
Ben şahsen çocukluğuma dönüp bir bakıyorum, bir de şimdi yaşamakta
olduğum zamana bakıyorum ikisi arasındaki fark kapanması imkansız
denecek kadar açık görünüyor.
Yani anlatmak istediğim şu: Çocukluğumda geçirmiş olduğum her anıma
imkan olsa da geriye dönebilsem diyorum.
Çünkü dönmek için ah ettiğim;fakat bir daha dönemeyeceğim o güzel
hatıralarla dolu yıllarıma büyük bir özlem duyuyorum.
Siz değerli okurlarıma da büyük pişmanlıklar yaşamamanız için yerine
getirmeniz icap eden tavsiyelerimde bulunuyorum.
Üzerinize düşen vazifelerinizi eksiksiz yapmanın gayretinde olun, size
bırakılan mirasa sahip çıkarak geleneklerimizin boş bir çukura
gömülmesine müsaade etmeyin.
Göz önünde olan önemli bir gerçek var: O da gidenin bir daha geri
gelmiyor olmasıdır.
Yukarıda da belirtmiş olduğum gibi elimizdekileri kaybetmemiz,
birilerinin bizi oradan oraya çekmesine müsamaha göstermemizden
kaynaklanmaktadır.
Unutulmaması lazım gelen, bir toplumun toplum olmasında temel taş
olduğunu bildiğimiz geleneklerimize önem verilmesi gerektiğidir.
Bunu da ecdadımızın bizlere bırakmış olduğu emanete elimizden
geldiğinden fazla sahip çıkmakla yapabiliriz.
Kendimizden sonra gelen nesillere de büyüklerimizden aldığımız mirasın
kuşaktan kuşağa devredilen bir emanet olduğu anlatılmalıdır.
Birbirimize ecdadımızdan kalan mirasla alakalı bulunmakta olduğumuz
tavsiyeler,i küçüklerimize de etmekten bir an olsun kaçınılmamalıdır.
Birilerinin boyunduruğu altında yaşamaları için kendi adetlerimize
sırt çevrilmemesi gerektiği, defalarca anlatılmalıdır.
En önemlisi de emanete bir ömür canları pahasına sahip çıkmanın büyük
bir önem arz ettiğini anlatmak, birinci vazifemizdir.
Üzerimize düşen en önemli vazifeyi yapamamış olmamız, geçirdiğimiz süre
içerisinde yaşadıklarımızdan hiçbir ders çıkarmadığımızı gösterir.

Başa Dön