-İnsanlardan öğreneceğimiz çok şey var.
-Belki bazılar için doğru söylediğin,ama terbiyesizlerden ne öğrenebiliriz ki?Ben terbiyesiz insanlara çok kızıyorum.
-Hayır,onlara kızma!Çünkü, ben terbiyeyi, terbiyesizlerden öğrendim.
X X X
-Yazdığın şiirlerini tüm çabama rağmen anlayamıyorum.Yoksa onları anlaşılmasınlar diye mi yazdın?
- Benim çaba göstererek yazdığım şiiri, okurun çaba göstermeden anlamasını istemem.
X X X
-Bilge olmanın koşullarından birini söyle bana!
-Söyleyeyim: Bilge kendini istek ve duygulardan uzak tutmalı,ihtiyaçlarını en aza indirmelidir.
-İhtiyaçlar azaltılamaz,duygulardan da uzak kalınamaz.Bunu başarabilmek için yaşamı hiçe saymak gerekir …
-O zaman bilge olmak için uğraşma,git de o doymak bilmeyen mideni tıka basa doldur.
X X X
-Bilimle ahlakı birbirinden ayırmak gerekir.Bir bilim adamını ahlaksız olduğu için suçlamak yanlıştır.
- Bilim, ahlaksız bir adamın elinde, kötülük yapmak için güçlü bir silahtır.
X X X
-Bir arkadaşım,benim yanımda aldığı borcunu sonradan inkar etti.Ben de sesimi çıkarmadım.
-Neden bildiğin halde doğruyu söylemedin?
-Çünkü ikisi de arkadaşımdı,birisinin tarafını tutmak istemedim.
- Bir haksızlık karşısında tarafsızım diyen biri, artık bir taraf olmuştur.
X X X
-O cahil kişiyle arkadaşlık yapmasan daha iyi edersin.
-O cahilse ben de cahilim.Hem biz birbirimize yardım ediyoruz ,ne kötülük var bunda?
-Çünkü, bir kör bir köre yol gösterirse ikisi de çukura yuvarlanır.
X X X
-Sende olanları neden başkalarına veriyorsun?Bilgilerin sende kalsa daha iyi olmaz mı?
- Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez.
X X X
-O toplantı beni pek sarmadı.Bir an önce bitmesini istedim hep.
- Bir resim sergisi, bir köre göre, can sıkıcı bir yerdir.