caddeler kirlenmektedir
yorgun nefeslerin karıştığı alkol kokularıyla
bitmeyen gece vapur düdüğünün naralarıyla gün ışığına bırakır kendini
bir kadın vardır,
olduğu söylendiğindendir belki...
yarı dudağı kanamaklı ya, diğer yarısı dişlerinin arasında...
hüznün kıyısında değil ama
deniz kıyısında olduğu bilinir ciğerlerine ilişen iyot kokusuyla
salıverir koşar adımlarını toprak sanrılı sokaklara
gözlerinde düşlenmeye hazır akşamın parıltısı
kızıla boyalı saçlarda yüzmekte olan yüzü
müebbet süren gözhapislerinde debelenip
şehirde yaşayan kadınların hayalini kurar gizili kapaklı
bir de tren istasyonlarındaki zaman kaymalarından şikayetçidir
onlardan dert yanar
bir adam tutar bir kolundan
kusar mutsuzluklarını.....
bir diğeri diğer kolundan tutar
onun derdi sadece ayyaşlık,
kadın öldürmek marifettir ya; fütursuzca cinayetlerini anlatır....
şah damarında emekleyen bir sancı vardır
fısıldar tüm ayrılıklarını
SEVİL PINAR