Hep yüreğimin dediğini yaptım ben…Bunu seç,bu yola girme,bundan vazgeçme..Duygularım baskın çıktı mantığıma her zaman.Çok büyük savaşlarına şahit oldum kimi zaman.Kimi zaman ise; uysal anlaşmalarına.Kendime sunduğum bir önermeyi: biri; ısrarla kabul etmemi istiyordu..Çok bocaladığım oldu bu gel-gitler arasında.Çok ikilimler yaşadım:Oraya mı, buraya mı ? diye…
Ama dedim ya;Duygularım baskın çıkmıştır mantığıma.Ve eminim;Yüreğimin sesi,hiçbir zaman otorite boşluğu yaşamayacaktır mantık karşısında…Şimdi yüreğim sen diyor da,başka hiçbirşey demiyor.Seni istiyor,seni bekliyor,seni özlüyor.Ama bir taraf;bu beklentileriyle kavuşamıyacağı şeylerin hasretini çekerken,diğer taraf;olmayacağını yada olamıyacağını gerçek delil ve kanıtlarıyla önüme sürüyor..Ve beni,bir seçim yapmak zorunda bıraktığından,bıraktıklarından habersiz aktif olmaya devam ediyorlar…Şimdi hangisini dinlemeli?Hangisinin dediğini yapmalı?Ya da; hangisi kazanacağı savaş sonrası kızdıracak diğer tarafı.Bir alışveriş merkezinde rastlayacağınız durumla bire bir bu durum..’’Acaba, bunu mu alsam,ya da şu çizgili olanı mı?Hangisi daha çok yakışır üstüme,hangisi beni daha çekici gösterir?’’ gibi..Ama mutlaka bir seçim yaparsınız değil mi?
Şimdi bir söz geldi aklıma:’’Savaşı başlatmak kolaydır,bitirmek ise zor.’’Peki,o savaşta kaybeden neyi kaybetti..Bazı idealler o kadar önemlidir ki, o yolda mağlup olman bile senin için zafer sayılır’’ sözünü çıkarmayın aklınızdan.Karamsarlıklarınız,sizi düşünmeye sevk eder ve bu durumda mantığa söz hakkı doğar..Ya duygularınız,onları hiçbir zaman dinlemiyecek misiniz?Ben mi..Bilmem,bir süre daha bu savaşı izlemeye devam edeceğim…
SERCAN TAŞKIRAN-ÇAKILTAŞI