Dünyayı Güldüren Nasreddin Hoca Fıkraları

Üç adet Nasreddin Hoca fıkrası var.

yazı resimYZ

BÜLBÜL BÖYLE Mİ ÖTER?
Nasrettin Hoca bir gün komşusunun bahçesine girer. Bahçedeki armutları görünce dayanamaz. Bir tane yer, dayanamaz bir daha, bir daha derken armut ağacına çıkıverir. Başlar yemeye. Tam bu sırada bahçenin sahibi çıkagelir.
Hoca şaşkınlıkla başlar bülbül gibi ötmeye.
Bahçenin sahibi şaşkın şaşkın Hocanın olduğu ağacın yanına varıp:
Ne yapıyorsun hoca burada? Diye bağırır.
Hoca sakince cevap verir:
Ben bülbülüm, yuvam da burada.
Tekrar cırlak sesiyle ötmeye başlar. Bahçe sahibi öfkeyle:
Bülbül böyle mi öter be adam? Diye bağırınca,
Hoca:
Ben acemi bülbülüm. Ancak bu kadar ötüyorum. Der.

**

GÖLE KOŞ
Hoca, bir gün kırlardan topladığı çalı çırpıyı eşeğine yükleyip evine götürürken Acaba, yaş çırpı da kurusu gibi yanar mı? diye düşünür. şeytana uyarak çakmağını çakar ve alevi çalı çırpıya dokundurur.
Aralarında kuruları da bulunan çalı çırpı hemen alev alır. Eşekte bir korku, bir telaş, huzursuzluktur başlar. Anıra anıra, çifte ata ata dört nala koşmağa başlar.
Hoca da arkasından olanca gücüyle bağırır :
-Aklın varsa göle koş!

**

ÇORBA
Hocanın canı şöyle bir tarhana çorbası çekmiş. Başlamış ağzı sulana sulana hayal kurmaya. O sırada kapı çalınmış ve komşunun oğlu:
Hocam, annem hasta, bir tas çorba istiyor, demiş.
Hoca, söylenmiş kendi kendine:
Hey Allahım, bizim komşular hayalin bile kokusunu alıyor!

Başa Dön