yanlızım dostum
dört duvarın içindeyim
hafiften kararıyor hava
oturduğum yerden yazıyorum
karşımda duran ne bulut
nede sevinçli bir çocuk
el yapımı bütün nesneler
lakin üç adım gibi herşey
üç metre gibi sanki
uzatıyorum ellerimde tutamıyorum dostum
sen anlarsın yanlızlık nasıl çığlıktır
nedenli zordur
bağlanmışsın bir ipin ucuna
atılımışsın kuyuya
hani bağırırsında
duyan olmaz senden başka
yüzün bir duvara dönük
mededet umarsın cansızlığın mucizesinden.
yanlızım dostum
bir kapı duruyor ileride
ileride bir yol
yollarda insanlar
bakıyorum aynaya benmiyim farklı olan
yoksa akıp giden ayaklarmı
yeni bir koltuk aldım kendime
o teneke az canımı yakmadı
üstüne oturmaktan kıçımda çıban çıktı
kıydım paraya aldım yenisini
diyecek yok keyfine kaba etimin
fakat hasan rahat ettiremedim şu yüreğimi
acımı acı tepiniyor her gece
korkuyorum kopacak diye
çatlayacak diye orta yerinden
kendiğimi düşündüğümden değil korkum
göğü ve dostlarımı
iki kadeh rakıyı
şiirlerimi
efkarlı bir söyleşmenin arkasından
ağlamamayı saatlerce.
yanlızım dostum
o ağacıda budattım
önce umutluydum filizlenir diye bahara
sen doğa adamısın
ağacı yeşili iyi bilirsin
boy vermez deyince ürktüm
kızdım biraz kendime
fakat toprak dedin hasan
toprak yaşatır dedin
onda cevher var üzülme dedin
alırız bir balçık sıvarız dedin
su serptin içime sağol.
birde son günlerde
nereye dokunursam cereyan çarpıyor
anlamadım gitti
kaçakmı var diye sağı solu etüt ettim
fakat hasan
tahtadan da cereyan geçmezki
belki benim kuruntum
belki şizofrenik bir durum
ama yinede içimde bir giz var
onuyor kıpır kıpır
heyecanlanıyorum
sağa sola bakınıyorum
taze bir umudun doğum sancısı gibi
yanlızım dostum
kalemim kağıdım
birde hatıram var duyabildiğim
uzun karanlık bir yolu gözlüyorum da
seni görüyorum yüreği dost
bana kederlerini anlatmayacaktın hasan
hüzünleniyorum büsbütün
benimmiş gibi tüm dertler
varı yoğu sildim
artık bir pazar günleri gülüyor yüzüm
haftalar bir güne indi
sen anlarsın yanlızlığımı
dostum hasan iki gözüm.