Hatırlarımda; ılık bir ilkbaharda, altlarına uzandığımda;
Gölge yaratırlardı bana sonbaharı düşünmeksizin.
Ve ufak bir esintide bağrışmalarını duyardım, hep bir ağızdan
"Düşücez" "Düşücez" diye.
Hele küçük bir yaprakçık vardı...
Ne de güzel şarkı söylerdi her rüzgar estiğinde,
yanıbaşındaki arkadaşları da eşlik ederlerdi ona.
Ve ilkbahar Geldi geçti.Yaz ise onu izledi.
Son bir Ağustos esintisi vurdu tenine.
İrkildi küçük yaprakçık.
İlk defa bu kadar üşümüştü.
Haftalar geçti ve.. Birden...
Arkadaşlarının bağarış seslerini duydu.
Ne olduğunu anlayamadan.Tek bir rüzgar aldı götürdü hepsini.
İnanamadı gözlerine.
Yalnız kalmıştı küçük yaprak.
Ve birden kendine baktı, solgun hasta bir renk almıştı.
Ne olduğunu anlamadan son bir rüzgar daha esti.
Kuru ve solmuş yaprak. Kopup...
Savruldu durdu Rüzgar ile bir o yana bir bu yana! Korkmuştu!
Fakat Son bir sözü vardı 4 mevsimi ona dolu dolu yaşatmayana...
"Neden bıraktın ellerimi"