Dimağ Olmadan, Tasavvur Zandır, Anlık Hardır!

yazı resim

Edep, kalbin ve vicdanın şiarındandır
Aktif haldeki meramından akseden suhuletli bir sedadır
Asabiyet ve kabalık ruhu yoran bir hastalıktır, hassasiyeti olmayan gönül kuraktır
Afak ummana bedel bir tahayyülün insicamından tezahür edecek şevk-i kabuldur, ihsanı ise sırr-ı hudadır

İnsan cehlini yenmek için azmetleidir
Nefsini terbiyeye dikkat kesilmiş bir ümittir, yoksa hazan külfettir
Her nefs ölüme rağmen imtihanın saiki ve vehim zerkeden endişe gerekçesinin failidir
Bu bakımdan akıl ve irade, ruhun ve dimağın tasavvur etmesinde ki muradın vuslat meramı ve aşk sevdasında ki hakikatidir

Haya, insanın kulluk lütfunda ki farkıdır
Mizan ve berzah arasat vaktinin en mümeyyiz ve hatta sessiz edasıdır
Kabir içinde ki mevta, cazibesini terk etmiş hazz-ı heva, duçar olunacak korku kim için acıdır
Şifaya muhtaç hasta acziyetin kollarına tutunan ve gözleriyle meramını anlatan, her halinde acınmaya bel bağlayan tuhaf bir sancıdır

İnsan düşmeye görsün, nedenler içinde süzülsün
Tedbir ve taktirin, akıl ve izanın selamet içinde ki şuura, nazarlar elbette ki gülsün
Her nefsin yükü ve imtihanı akıl ve irade kapasitesinin ahenginde ki iman ve isyan mesabesinde gizlenen sabır ve nimet kanaatı azsa takat büzülür
Güç, kalbin ve ruhun teslimiyet ve irade deki niyetin aslına tekabül eden azim ve tutarlılığın vuslat sevdasından nükseden ülfettir

Mustafa CİLASUN

Yorumlar

Başa Dön