ESKİ GAZETELER
Başhekim, akıl hastanesinin bahçesinde dolaşıyordu, bir ara baktı, bir kalabalık gözüne çarpmıştı.Hemen oraya seğirtti. Deliler bir halka oluşturmuş, ortada dönüp konuşan birini dinliyorlardı :
-Papendreu seçimleri kaybetti. Hastaneye kaldırıldı... Bulgar zulmü devam ediyor. Zorla yollanan soydaşlarımızın sayısı seksen bine ulaştı... Federasyon kupasını Beşiktaş kazandı...
Başhekim bu işten hoşlanmış :
-Ne yapıyorlar bunlar böyle? diye sormuş.
-Efendim, demişler. Ortadaki deli kendinin gazete olduğunu sanıyor, haberleri bildiriyor.
Başhekim daha da hoşlanmış. Dolaşmasını sürdürmüş. Az ileride birde ne görsün! Sekiz, on deli iplerle sımsıkı birbirlerine bağlanıp bir köşeye atılmamış mı!
-Pekiyi, bunlar ne? Dİye sormuş:
-Onlar mı, okunup da iadeye gidecek eski gazeteler efendim...
***
LİMONLU MU SİRKELİ Mİ?
Akıl hastanesinde doktor, davranışlarını normal bulduğu hastaya niçin hastanede bulunduğunu sorar.
Hasta :
-Pamuklu çorapları yünlülere tercih ettiğim için, diye cevap verir.
Şaşıran doktor :
-Bunun anormallik neresinde? Ben de pamuklu çorapları tercih ederim, der.
Hasta sevinçle karşılık verir :
-Çok memnun oldum doktor. Sizinkiler limonlu mu, yoksa sirkeli mi?
***
ŞİMDİ SORDUM
Bir akıl hastası, bulunduğu kaldırımdan karşıya geçip rastladığı ilk görevliye sormuş :
-Affedersiniz, karşı kaldırım nerede acaba?
Görevli şaşırmış ama yine de karşı tarafı göstererek :
-İşte şurada, demiş.
-Kime yutturuyorsun yahu... Daha şimdi orda sordum, burayı gösterdiler!...