Karşı apartmandan bir cenaze çıkar, cam kenarında oturan kadın kalkar usulca oturduğu yerden,fazla tanımasa da öleni, bir hüzün çöker yüreğine sorgulamaya başlar o andan itibaren kendini ve karar verir hemen değişmeye sanki çok kolaymış gibi…
‘’İşte son’’ der ‘’ bir gün benim de içine kurulacağım son tahta köşk’’ ölümün soğuk rüzgarımı dır ya da gördüklerimidir bilinmez, değişme isteğine sebep…
Hemen odasına gider dolabını açar en güzel kıyafetini seçer, sıkıca arkada topladığı saçlarına özgürlük hakkı verir, yüzünün solgunluğunu gizlemek istercesine hafif bir makyajla renklendirir yanaklarını dudaklarını, saçlarına şekil verirken, bilir saçların kadınların yüzlerine kattığı anlamı, saçlarına attığı her fırça darbesinde hayat listesine eklemek gerekenleri düşünür yeni bir dünyaya adım atarken son bir kez bakar kendisine boy aynasında…Bakar ve görür hüzünlü gözbebeklerinde değişimin kolay olmayacağını…
Selma Polat