hüznün mor entarisiyle
dolaşıyorum vakitlerde
neden bilmiyorum
ama bir tramvaya biniyorum
canım simit çekmese de alıyorum
belli ki yeni çıkmışlar fırından
simitçi çocuk arkamdan sesleniyor
çok param varmış gibi dönüp bakmıyorum
sevinen kuşlar oluyor çoğu zaman
köprüden balıklar geçiyor bazen kediler
unuttum galiba söylemeyi ben aslında
eskitebildiğim giysilerimi seviyorum
şeklimi alıyor mesela giydiğim kazak
dizleri çıkıyor pantolonumun
aidiyet bir ilişkinin lezzetidir
bir akşam vakti oturup bakıyorum
bankta yanımda gazete okuyor bir adam
bir sigaranın dumanı geliyor
su satıyor bir küçük çocuk bir diğeri mendil
güvercinlere yem alıyorum
simit sevmiyorlar galiba
bir de çocuklar seviniyor çok
bir de çocuklar