Davista İle Sohbet... (Xv) .

yazı resimYZ

-Hanım;
-Söyle Davista..
-Neden suskunsun?
-Yorgunum Davista..
-Yorgunluk değil bu yüreğini açsana
-Şöylemi demeli şimdi;
Hoşça kal dostum, hoşça kal. Aşkım, kalbimdesin. Ayrılmamız da bir kader. Çok geçmeden bir araya gelecek olmamız da. Hoşça kal: el sıkışmaya gücüm yok. Üzülmek, kaş çatmak yok. Şu anda ölmek yeni bir şey değil. Çünkü yaşamak da yeni değil.
-Daha açıl Hanım;
-Veya Şöylemi?
Herkes kaçtı her şey bitti, öyleyse beni odun ateşinin üzerine koyun; Şölen bitti ve fenerler söndü.
-Daha deş yaranı Hanım;
-Şöylemi demeli yoksa? Beni haklamaya çalıştılar fakat ben daha önce davrandım!
-Hanım anlamıyorum,biraz daha ipucu
-O zaman şöyle nida etmeli;
İki insanın bizim olduğumuzdan daha mutlu olabileceğini düşünmüyorum. ..
Veya;
Artık sabahı da kaplıyor acı
Veya;
Bir yüksekliğin, bir başıma olduğum bir yüksekliğin en ucundayım. İnemiyorum. Yaşayamıyorum. Ölemiyorum.
Veya;
içinde ölü bir kelebek gibi tıkanıp kalmış biri için dünyanın kendisi kötü bir düştür
Veya;
Maskelerinizi kuşanıp yalanlarınızı çoğaltın / hepiniz mezarısınız kendinizin
-Yine anlamadım Hanım;
-Daha Ölmedik Davista;Yenilgi kabul edilmedikçe Gelmez..İzin Vermeyeceğim
Ama Yine de YorgunumDoğduğum gün kadar!

Yorumlar

Başa Dön