Damarlarımızdaki Kan

"Bu ulusu ben değil, içimizdeki ruh, damarımızdaki kan kurtarmıştır." (Nutuk, 15-20 Ekim 1927, Mustafa Kemal Atatürk)

yazı resim

Ben ölümden korkmam
Bunlardan mı çekineceğim?
Ben kimseye baş eğmem
Bunlara mı diz çökeceğim?
Ben Engizek Savaşkanı
Ben Anadolu Kartalıyım!

Issız dağ başlarında
Ben ölümlerden döndüm
Yaralandım, tarandım
Günlerce ve gecelerce
Damla su değmedi elimize.

Çoluk çocuğumuzdan
Sevdiklerimizden uzakta
Hastalandık, bitlendik
Patlayan mayınlardan sağır olduk
Kollarımız, bacaklarımız koptu.

Yıllarca savaştığımız düşmanlar
Güle oynaya ülkeme girdiler.
Ellerini kollarını sallayarak
Gezip tozuyorlar aymazca.
Biz hastane köşelerinde
Mahkeme koridorlarında
Hapislerde çürürken, ölürken...

Onları kollayanlar davetten davete koşarken
Bizim gün doğmadan evlerimiz basıldı.
Onları koruyanlar görkemli düğünler yaparken
Bizim boynumuza yafta asılıp resmimiz çekildi.
Onlar servetlerine servet katarken
Bizim parmak izlerimiz alındı.

Sorgulamalar saatlerce, günlerce sürdü.
Bizi sorgulayan gözlerdeki nefreti gördük
Yabancı bir ordunun tutsak askerleri gibi kahrolduk !
Bunları düşman yapsa o kadar elem vermezdi...

İşte çığ gibi inerken sessizlik
Bakarsın isyana dönüşür o kan
Arlanmazların da bir son anı
Utanmazları da bir son saati,
Son dakikası gelir elbet bir gün.

İşitin dönekler, titreyin sırtlanlar
Ar damarı bile olmayan açgözlü adamlar
Keyifle tepişerek kucaklaşmanız boşuna
Çünkü ölmüş de olsam kalkıp tez geleceğim
Çakal yüzlerinize son kez tüküreceğim!

O gün, o çok korktukları halkın eli
Yapıştığında yakalarına güçle
Can verirler tek bir orak darbesinde
Tiksinerek yutar toprak leşlerini.

O zaman al sancaklar şanlı ellerde
Kahramanlar yürüyecek şehitlerle
Gözlerden akan tüm yaşlar silinecek
Ağıtlar dinecek büyük şenliklerle !

Yeniden pekişecek Kutlu Türk Yurdu
Yeniden dirilecek Atalar Ülkesi
Anavatan üstünde sonsuza dek
Ozanlar ve aşıkların şarkılarıyla
Barış, sevgi ve özgürlük yaşayacak !

Başa Dön