Bir ''Off!'' demeye vakti olmadı sanki
Belki de oldu da dili varmadı Beytullah Dede'nin...
En trajik oyununu oynadı O'na felek dediğin
Önce eşi eridi gözleri önünde
Eridi beyni, kıvrıldı kolları, dili kesildi, eridi
Milyonda bir rastlanan hastalığın pençesinde...
Ardında bir kız, iki oğlan...
Beytullah Dede dul, çocuklar yetim
Fakirlik de vuruyordu bir yandan
Zekiydiler, oğlanlar okudu Allahtan...
Mühendis çıktı oğlanlar,
İyi de iş buldular bir şirkette üstelik.
Herşey düzelmişti, emekliliğin güzel günleri...
Büyük oğlanın Çin'den getirdiği porselen takımları,
Kızkardeşin en lüksünden çeyizleri...
Kızı evlendirdi Beytullah Dede
Kolaylaştı geçimleri...
Otuzuna gelmeden erimeye başladı
Büyük oğlanın beyni de annesi gibi
İki-üç sene geçmeden de öteki...
Kaskatı kıvrılmaya başladı parmakları
Dilleri dönmez oldu derken...
Sonra da kendi işlerini kendileri göremez...
Yemeği yaptı Beytullah Dede,doyurdu,
Evi sildi, oğlanların altını aldı
Acı, üstüne koydukça koyuyordu
Yine de Allah'a şükrediyordu...
Baktı olacak gibi değil evlendi
Şişman, yaşlı, titrek elli bi hanımla
Hanım, bir iki tökezlenince elindeki fincanla
Beytullah Dede, onu da aldı sırtına...
İki torunu oldu kızından
Bir de kuş aldı derdinden anlayan
Ona anlattı içine gömülü çaresizliğini
Kaldıramadı bu derdi, öldü gitti aniden
Kuş ölünce başladı dertler yeniden
Küçük oğlan da yatalak olduğu gün
Kızında da başladı aynı belirtiler
Anadan çocuklarına geçiyordu genlerden...
Çok yaşamadı büyük oğlan, kurtuldu
Arada dışarı çıkıyordu sendeleyerek küçük oğlan
Ama merdivenler sorundu her seferinde
Evini sattı, asansörlüye taşındı Beytullah Dede.
Damadı kızına bakamıyordu, torunlar küçüktü
Alt katındaki daireyi kiraladı, çekti aldı kızı
Ama kirayı ödeyemez olunca
Çaresiz geri taşıdı kızı evine
Taşıdı dediysem, sırtında taşıdı
O "kuşçağız" haliyle...
İlk eşi ile oğlanın ardından
Midesinde başlayan sancı
Son zamanlarda azdı da azdı
Doktorlardan aldı acı haberi
Ve içine gömdü yine kederi
Beytullah Dede, kanserdi!
Kim bakardı oğlanla kıza?
Kolaymı hergün git gel kemoterapiye...
Sustu...
Sustu...
Sustu!
İki sene sürdü ağrıları
Bir şey yiyemez olunca
Ve verince bir ayda ondört kilo
Yattı hastaneye çaresiz.
İçine çöreklenen ahtapot
Kök salınca içine dört koldan
Safra kesesine ulaşamadı doktorlar
Tekrar kapatıverdiler karnını...
Morfinin dozu, hergün
Arttıkça arttı...
Ama o hala oğlunu sayıklıyordu
Bir aydır yerinde kımıldamamıştı
Delindi sırtı, çürüdü etleri...
Yemek bile yapamıyordu analığı
Eli temizliğe ermiyordu, koktu evleri...
Babasının kendini bıraktığını sandı ve...
Küstü hayat küçük oğlan
Öldüğünü söylemediler Beytullah Dede'ye...
Acıdan "Al beni Allahım" diye
Ağladı Beytullah Dede, uzanmış göğe kolları...
Velhasıl...
Çok yaşamadı Beytullah Dede de
Söylememiştiler ya o biliyordu
Son zamanlarında söyleniyordu:
''Öbür taraftan oğlu, onu çağırıyor'du''
Kendini bilmiyor şimdi kızı
Ama otuzuna gelince öleceğini
Çok iyi biliyor çocukları...
Hangi kalem anlatabilir bu katmerli acıyı?
Son günlerinde hastanede komşusu
Sinan baktı Beytullah Dede'ye...
Ermişti sanki dedi, cennetlikti...
Ermiş mi ermemiş mi bilmem ama...
Beytullah Dede, bu dünyada çok çekti
Hayatımızdan bir yıldız kaydı geçti...