Aşk mevsimine hicret deminde ferhunde yâr.
Süzülür erguvan dallarından taze bahar.
Çayı ayrı bir zarafetle içer gülnihal.
O anda üstümüze bir asudelik yağar.
Güzide demlerin nazenini bakar camdan cama.
Yol açar mest eden nice efsunlu serencama.
Akıl sır ermez gönüldeki gize encama.
Salınır sırça sarayda bî bedel şivekâr.
Bigane kalınmaz ateş bakışlı dilbere.
Süzülür ardınca gönlümüzü sere sere.
Atar salınışı yürekleri ateşlere.
Görenler çarpılır, olur gönüller bî karar.
Nafile ölçülemez değeri zerrin ile.
Söndürür nazarı en zorlu ateşi bile.
Tüm çiçekler kıyamda gül sümbül nergis lâle.
Onsuz geçen demlerin yok kazası hep zarar.
Gönüllerde demlenir isi gözde sürmedir.
Zarafet ince elde bir şeffaf peymanedir.
Ondaki albeni karanfildedir güldedir.
Işıldar şeffaf köşkten kalınır onsuz nâçar.
Öyle bir efsanedir katre katre damlayan.
Gamzesi ok misali gönüller yaralayan.
Çoğu bakar da geçer anlar hâlden anlayan.
Gülsimayla içmenin bî bedel sefası var.
Ankara,20.01.2010 İ.K