Sokaktaki ağaçtan
geçerken
geçen gün nihayet
Eğilip bir dut aldım yerden
Öyle bir tat ki
Çocukluğumun bahçelerinden
Ne acı misyonerleri
Ne ruhumun kırıklığı
'Canımın İçi' gülümsüyordu ötelerden.
Dedi ki; ' Üzülme kültür incisi başka,
istiridye incisi başka,
inci arıyorsan derinlere dalmalısın.
Tabii gerçek inciyse aradığın.'
Dedim; 'Ben korkarım derinliklerden'
Dedi; ' Şu akan nedir gözlerinden,
inci inci gözyaşları değil mi yüreğinden?'
Kaybetmek bazen bir tercihtir canımın içi
yalnız
düşler geçsin penceremden.
Not: Yazar balığı ' Canımın İçi' ile konuşmaya devam etmektedir.'